Yaşadığım Müddetçe Ben Kur’ân’ın Kölesiyim!
Anadolu dervişleri hayatı boyunca nasıl yaşadılar?
Bugün de kaybetmememiz ve yeniden diriltip kuvvetlendirmemiz gereken Anadolu dervişlerinin hasletleri şunlardı:
YAŞADIĞIM MÜDDETÇE BEN KUR’ÂN’IN KÖLESİYİM!
Hazret-i Mevlânâ’nın;
“Yaşadığım müddetçe ben Kur’ân’ın kölesiyim! Ben Muhammed Muhtâr’ın -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yolunun toprağıyım, tozuyum...” şeklinde bütün şumûlü kısaca tarif ettiği;
İslâm’ın, en güzel bir ahlâk ile tertemiz, berrak bir sâfiyetle yaşanması... Çünkü İslâm; yaşandığı kadar insanın iç ve dış âleminde huzur, sürur, rûhâniyet ve güzellikler sergiler. Öteler ötesine doğru bütün ufuklar açılır.
DERVİŞLİK DEDİKLERİ HIRKA İLE TAÇ DEĞİL
Bu itibarla; Anadolu dervişi; tasavvufu, İslâm’ın derûnî tatbikatı olarak anladı ve yaşadı. Şekil ve âdâba riâyet etse de dâimâ öze ve kalbî vaziyete ihtimam gösterdi. Yûnus bu hâli ne güzel söyler:
Dervişlik dedikleri hırka ile taç değil,
Gönlün derviş eyleyen, hırkaya muhtaç değil!
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Anadolu Dervişinin Gönül Dünyası, Yüzakı Yayıncılık