Yaşlılara 'manevi Evlat' Hizmeti Ödül Aldı

Yaşlıların yaşamını kolaylaştıran hizmetleriyle "Yaşlı dostu kent" ödülü alan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, yaşlılara 24 saat "manevi evlat" hizmeti nedeniyle Sağlıklı Kentler Birliğince özel ödüle layık görüldü.

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994'te başlattığı yeni belediyecilik hamlesi ve sosyal belediyecilikte yaptığı tarihi hizmetlerle kendilerine rota belirlediklerini, sosyal sorumluluğun gereği olarak dezevantajlı gruplara yönelik farklı projeler ortaya koyduklarını söyledi.

Sağlıklı Kentler Birliğince 2015 yılında "Yaşlı dostu kent" ödülüne layık görüldüklerini aktaran Erkoç, 2017'de Aile Sosyal Politikalar Bakanlığınca hazırlanan Yaşlı Destek Programı'nı (YADES) hayata geçirerek, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 27. Olağan Meclis Toplantısı'nda jüri özel ödülü aldıklarını belirtti.

YAŞLILARIMIZ DAHA MUTLU VE HUZURLU 

Erkoç, Sağlık Kentler Birliğinin bu yılki toplantısının Kahramanmaraş'ta yapıldığını, burada akademisyenlerden oluşan kurulun Büyükşehir Belediyesini jüri özel ödülüne layık gördüğünü vurguladı.

Ödülün motivasyonlarını daha da artırdığını ifade eden Erkoç, yaşlıların projeyle kendilerini daha mutlu ve huzurlu hissettiklerini söylediklerini dile getirdi.

Erkoç, çalışmayı 150 hanede yaptıklarını belirterek, "İnşallah bunu daha da genişleteceğiz. Yaşlılarımız çeşitli imkansızlıklar ve sorunlardan dolayı yalnız kalmış olabilirler ama biz belediye olarak onların yalnızlığını unutturmaya, yanlarında olmaya, manevi evlatları olmaya talibiz." ifadesini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.