Yaylaya çıkan öğrencilere Kur'an öğretmek için her gün 20 km yol gidiyor

Ardahan Çıldır İlçe Müftülüğüne bağlı Damlıca Köyü Camii İmam Hatibi Gürel Uğraş, Yaz Kur’an Kursu'na kayıt yaptıran ancak ailesiyle birlikte yaylaya çıkmak zorunda kalan öğrencileri için her gün traktörle 20 km yol gidiyor.

Çıldır İlçe Müftülüğüne bağlı Damlıca Köyü Camii'nde görev yapan İmam Hatip Gürel Uğraş, Yaz Kur’an Kursu'na kayıt yaptıran ancak ailesiyle birlikte yaylaya çıkmak zorunda kalan öğrencileri için her gün traktörle 20 km yol gidiyor.

Çıldır’da yaz aylarının gelmesiyle birlikte vatandaşlar geçimlerini sağladıkları hayvanlarıyla birlikte yaylalara göç ediyor.

Damlıca Köyü’nde aileleri ile birlikte yaylara çıkmak zorunda kalan çocuklar, kayıt yaptırdıkları Yaz Kur’an Kursu'na devam edemiyor.

Damlıca Köyü Camii İmam Hatibi Gürel Uğraş, Yaz Kur’an Kursu'na kayıt yaptıran ancak ailesiyle birlikte yaylaya çıkmak zorunda kalan öğrencileri için her gün 20 km yol gidiyor.

Her gün traktörle 20 km yol giden İmam Hatip Uğraş, yaylada kalan çocuklara Kur'an eğitimi veriyor.

Diyanet Haber'e özel açıklamalarda bulunan İmam Hatip Uğraş, "Öğrencilerim ailelerine yardım etmek için yaylaya gittiler. Köyde kalan öğrencilerimle öğleye kadar ders yapıyorum, öğleden sonra yaklaşık 20 km uzaklıkta olan Damlıca Köyü Yaylası'na traktörle gidip, oradaki öğrencilerime Kur'an-ı Kerim eğitimi veriyorum." dedi. 

Yaylada telefon ve internet çekmediğinden çevrimiçi ders yapma imkanı olmadığını belirten Uğraş, "Bize gelemeyene gitmek düşer düsturuyla yola çıktık. Öğrencilerim ve aileleri bu durumdan çok memnunlar." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.