Yaza Kur’an’la Merhaba

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Yaza Kur’an’la Merhaba” başlığıyla yayınlandı.

“Yaza Kur’an’la Merhaba” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde; çocukların ruh ve beden gelişimlerine katkı sağlayacak olan yaz Kur’an kurslarının bir fırsat olarak görülmesi gerektiği belirtildi.

Hutbede, “Yaza Kur’an’la Merhaba” çağrısıyla bütün çocuklar; camilere, gündüzlü ve yatılı Kur’an kurslarına davet edildi.

İşte 21.06.2024 tarihli cuma hutbesi.

YAZA KUR’AN’LA MERHABA

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun…”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.”[2]

Aziz Müminler!

Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği en güzel nimetlerden ve en değerli emanetlerden biri de çocuklarımızdır. Göz aydınlığı evlatlarımız, ailemizin neşesidir. Milletimizin en kıymetli sermayesidir. İstiklal ve istikbalimizin güvencesidir. Böylesi değerli bir hazineyi her türlü kötülük ve olumsuzluktan koruyup gözetmek, başta anne babalar olmak üzere hepimizin ortak görevidir. Çocuklarımızın bedenlerinin sağlıklı olması için gösterdiğimiz özen ve çabayı, ruhlarının da sağlıklı olması için göstermeliyiz. Dünyada okul başarıları ve kariyerleri için gösterdiğimiz hassasiyeti, ahirette ebedi huzur ve mutluluğa ulaşmaları için de göstermeliyiz.

Kıymetli Müslümanlar!

Her şeyin büyük bir hızla değişip dönüştüğü bir çağda yaşıyoruz. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız; maalesef gerçek ve sanal âlemdeki zararlı alışkanlıkların, batıl ideolojilerin ve sapkın akımların tehdidi altındadır. Böylesi bir zamanda göz nuru yavrularımızın iyi bir insan, güzel bir Müslüman; kendisine, milletine ve insanlığa faydalı bir kişi olarak yetişmelerini sağlamak en önemli hedefimiz olmalıdır. Nesillerimizi İslam’ın inanç esaslarıyla, temel dini bilgilerle, ibadetlerle ve ahlaki değerlerle buluşturmak ise en büyük gayemiz olmalıdır.

Değerli Müminler!

Çocuklarımız bu seneki eğitim ve öğretimlerini tamamlayarak bir yaz tatiline daha girdiler. Yavrularımızın geleceğini inşa etmek için gayret gösteren öğretmenlerimizden ve emeği geçen herkesten Cenâb-ı Hak razı olsun. Tatilleri; televizyon, telefon, tablet ve bilgisayar karşısında vakit geçirmekten ibaret görmeyelim. Evlatlarımızın ruh ve beden gelişimlerine katkı sağlayacak olan yaz Kur’an kurslarımızı bir fırsat olarak görelim.

1 Temmuz Pazartesi günü başlayacak olan yaz Kur’an kurslarında çocuklarımız; camilerimizin ve Kur’an kurslarımızın manevi atmosferlerini soluyacaklar. Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim ile buluşacak, rahmet elçisi Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in örnek hayatıyla tanışacaklar. Abdest, namaz, oruç, zekât ve hac gibi ibadetleri daha iyi öğrenecekler. Sevgi ve saygı, kardeşlik ve muhabbet, şefkat ve merhamet gibi erdemleri daha iyi kavrayacaklar. Yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi değerleri daha fazla kuşanacaklar. İyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı, helalle haramı, günahla sevabı birbirinden daha iyi ayıracaklar. Neşeli ve eğlenceli bir atmosferde doğru yöntemlerle, ehil ve liyakatli hocalarımız marifetiyle sahih dini bilgiyi elde edecekler.

Aziz Müslümanlar!

“Yaza Kur’an’la Merhaba” çağrısıyla çocuklarımızı; camilerimize, gündüzlü ve yatılı Kur’an kurslarımıza davet ediyorum. 10 Haziran’da başlayan yaz Kur’an kursu kayıtlarımız devam etmektedir. Bu vesileyle çocuklarımızın manevi imarını gerçekleştiren fedakâr ve cefakâr hocalarımızdan, anne babalarımızdan ve onlara bu güzel imkânların sunulmasında emeği geçen herkesten Allah razı olsun.

Hutbemi, Kur’an-ı Kerim’de bizlere öğretilen şu dua ile bitiriyorum:

“Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.”[3]

Dipnotlar:

[1] Tahrîm, 66/6 [2] Tirmizî, Birr, 33. [3] Furkân, 25/74.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.