Yazar ve Mutasavvıf Ömer Tuğrul İnançer Hakkın Rahmetine Kavuştu

İslam ve İhsan ailesi olarak Merhum Ömer Tuğrul İnançer Beyefendi'ye Allah'tan (c.c) rahmet, yakınlarına ve sevenlerine sabr-ı cemil niyaz ederiz. Mekanı cennet, makamı Âl-i olsun.

Türk düşünce hayatının en önemli isimlerinden yazar, hukukçu ve muttasavvıf Ömer Tuğrul İnançer 76 yaşında vefat etti. Hakka yürüyen Ömer Tuğrul İnançer'in cenazesi bugün (5 Eylül 2022) Fatih Camii'nden kaldırılacak.

Bir süre önce operasyon geçiren ve istirahat etmekte olan 76 yaşındaki İnançer, İstanbul'daki evinde sabaha karşı hayatını kaybetti.

Türk düşünce hayatının önemli isimlerinden olan İnançer, yazdığı kitaplarıyla, musiki ve dini alanda yaptığı konuşmalarıyla tanınıyordu.

Ömer Tuğrul İnançer, bugün Fatih Camii'nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlanacak.

ÖMER TUĞRUL İNANÇER KİMDİR?

Ömer Tuğrul İnançer 1946 yılınԁa Bursa'ԁa ԁoğmuştur. Orta tahsilini Bursa'ԁa tamamlayıp İstanbul Hukuk Fakültesini bitirԁi. 20 yıl kaԁar müşavir-avukatlık yaptıktan sonra 1991 yılınԁa Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğunԁa sanatςı-müԁür olarak ςalışmaya başlaԁı. Tahsili sırasınԁa özel olarak müzik ԁersleri alԁı. Çeşitli raԁyo ve televizyon programlarınԁa misafir sanatςı ve konuşmacı olarak yer alԁı. Birςok yurtiςi ve yurtԁışı konserlerԁe müzik faaliyetlerinԁe bulunԁu. Tasavvuf konularınԁa ςeşitli makaleleri yayınlanan Ömer Tuğrul İnançer evli ve iki ςocuk babasıԁır.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ömer Tuğrul İnançer'in vefatı dolayısıyla sosyal medya hesaplarından taziye mesajı paylaştı.

Başkan Erbaş, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Kıymetli gönül insanı, yazar, hukukçu ve mutasavvıf Ömer Tuğrul İnançer beyefendinin dar-ı beka ’ya irtihal ettiğini büyük bir teessürle öğrenmiş bulunmaktayım. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet, makamı âli olsun."

"Ömrünü medeniyetimizin ihyası için geçirdi"

Fatih Karagümrük'te bulunan Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı'na getirilen, tekkenin postnişini İnançer'in naaşı, sevenleri tarafından Kur'an-ı Kerim tilaveti, ilahi ve dualarla karşılandı.

Vakfın yöneticisi, neyzen, bestekar, yazar ve zakirbaşı Mustafa Hakan Alvan, basın mensuplarına yaptığı açıklamada İnançer'in 1999'dan bu yana vakıf başkanlığı yaptığını belirterek, "Kendisi Türk kültür tarihine büyük katkıları olan bir mütefekkirdir. Kültürümüzün, medeniyetimizin tekrardan ihyası için ömrünü bu meselelerle geçirmiştir. Vakfımız Türk tasavvuf musikisine ve folklorüne hizmet amacıyla kurulmuş bir vakıftır. Kendisi de 40 küsur yıldır bu vakfın üyesidir." dedi.

Aynı zamanda hukukçu olan İnançer'in, Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu'nun kurucu müdürlüğünü yaptığını dile getiren Alvan, "Oradan emekli olmuştur. Musiki medeniyetimize ömürlü vakfetmiş bir kişidir kendisi." ifadelerini kullandı.

Alvan, 20 gün önce safra kesesi operasyonu sonrası evinde istirahatte bulunan İnançer'in, durumunun iyi olduğunu ancak gece ani gelişen bir durum sonucu sabaha karşı vefat ettiğini dile getirdi.

Kaynak: Diyanet Haber, AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.