Yemek Yedikten Sonra Bunları Sakın Yapmayın!

Yemekten sonra çay içmenin ya da meyve yemenin aslında sağlığa zararlı olduğunu biliyor muydunuz?

Güzel bir yemeğin üstüne biraz keyif yapmak gibisi yok ama eğer yemekten hemen sonra biraz uzanayım, meyve yiyeyim ya da bir bardak çay içeyim diyorsanız, maalesef bunlar düşündüğünüz aksine sağlığa zararlı alışkanlıklar. Yemekten hemen sonra uyumak obezite ve reflü gibi hastalıkları beraberinde getirebileceği gibi, yüzmek gibi aktiviteler ise tehlikeli olabilecek kramplara yol açabiliyor.

UYUMAK

Yemeğin hemen ardından uyumaktan kaçının çünkü yatar pozisyona geçtiğiniz zaman midenizdeki asit yemek borunuza doğu hareket ediyor. Birçok insanın mide yanması yaşamasının sebebi bu ve hatta çok ilerleyen zamanlarda böyle bir alışkanlığınız varsa reflü olmanız da olası. Ayrıca yemekten hemen sonra uyunduğunda diyafram daha çok kasılıyor ve bu da horlamaya sebep olabiliyor. Yemekten hemen sonra uyumak aynı zamanda obeziteye de yol açabiliyor. En iyisi yemekten sonra en az 2 saat uyanık kalmak. Sevdiğiniz bir şeylerle meşgul olup, hafif fiziksel aktivite yapabilirsiniz.

DUŞ ALMAK

Yemeklerden hemen sonra karnınız doluyken duş almak, hatta çok sıcak duş almak özellikle yapılmaması gerekenler arasında. Vücudumuz yemeği sindirmek için vücut sıcaklığını korumak istiyor ancak sıcak duşa girildiğinde kan akışı mideden çekilerek fazla sıcaklıktan vücudu korumak için derimize doğru ilerliyor. Bu da yemeğin sindirilmemesine neden oluyor.

ÇAY İÇMEK

Yemeklerden hemen sonra bir keyif çayı içmek en sevdiğimiz şeylerden biriyken, maalesef bu da düşünülenin aksine yanlış bir alışkanlık. Yemeklerden sonra çay içmek için 1 saat kadar beklemek en sağlıklısı çünkü yemeğin hemen ardından mideye inen çaydaki demir vücut tarafından sindirilmiyor. Bu da özellikle demir eksikliği olan kadınlar ve çocuklar için tavsiye edilmiyor.

SİGARA İÇMEK

Sigara kullanan kişiler genellikle güzel bir öğlen ya da akşam yemeğinin ardından hemen sigara içerler. Sigara, paketlerinin üzerinde de belirtiği gibi sağlığa son derece zararlı ve kansere yol açan 60’tan fazla tehlikeli madde içeriyor. Yemeğin hemen üstüne alınan nikotin ise bu etkileri daha da arttırıyor. Siz en iyisi sağlıklı bir yaşam için ne yemeklerden sonra ne de başka bir zaman sigara içmeyin.

YÜRÜYÜŞE ÇIKMAK

Yürümek en sağlıklı ve en hızlı kilo verdiren egzersizlerden biri ancak yemeğin hemen ardından tok karnına yapılan bir yürüyüş pek de sağlıklı değil. Vücudunuz henüz yediklerini sindirmeye çalışırken yapılan yürüyüş sindirimin yavaşlamasına ve reflüye yol açıyor. En iyisi yürüyüş yapmak için yemekten sonra en az yarım saat beklemek, böylece kalori yakmayı da hızlandırabilirsiniz.

MEYVE YEMEK

Dışarıda bir restoranda veya evlerimizde yemek yerken genellikle yemeğin hemen üstüne meyve ikram ediyoruz. Bu yaygın davranış aslında hatalı. Meyveler kolay sindirilebilen yiyecekler değiller ve yemeğin ardından yendiğinde doğru bir şekilde sindirilmeleri mümkün olmuyor. Meyvenin faydalarını almak yerine yemekle karıştığı takdirde sadece şekerini alıyor ve bu da kilo yapmaktan başka bir işe yaramıyor. Meyvenin faydasını en iyi şekilde alabilmek için en iyisi meyveleri sabah veya aç karnına tüketmek.

YÜZMEK

Şiş ve tok bir karınla yüzmek oldukça tehlikeli olabilir bu yüzden yüzmek için en az yarım saat beklemek gerekiyor. Yemek yendikten sonra sindirim işleminin gerçekleşebilmesi için kan akışı karına doğru oluyor ve eğer tok karnına yüzülürse bu karında ve vücutta kramplara yol açıyor.

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.