Yemen ve Sudan'a Yardım Eli

Türkiye, iç savaş, kuraklık ve açlık nedeniyle ölümlerin arttığı Yemen, Güney Sudan ve Doğu Afrika ülkelerine tıbbi malzeme yardımı yapacak.

Türkiye, iç savaş, kuraklık ve açlıktan kaynaklı ölümlerin her geçen gün arttığı Yemen, Güney Sudan ve Doğu Afrika ülkelerine kargo uçaklarıyla tıbbi malzeme gönderecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine, Doğu Afrika, Güney Sudan ve Yemen'deki ihtiyaç sahiplerine yönelik başlatılan "İnsanlığın Umudu Ol" yardım kampanyası için Türk Kızılayı önderliğinde yaklaşık 30 sivil toplum kuruluşu harekete geçti.

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, bu bölgelerde savaşların, büyük bir açlık ve kuraklık krizinin yaşandığını belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanının sosyal medya hesaplarından yaptığı uyarıyla, üç dilde dünya liderlerine bir çağrıda bulundu, bölgeye yardımların artması için. Vatandaşlara da Kızılay'ı adres göstererek, 'Umudu ol' dedi." ifadelerini kullandı.

Yemen ve Güney Sudan'ı ziyaret ettiklerini anlatan Kınık, buralarda gerçekleştirilecek yardımlarla ilgili operasyonel planlamalar yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısının ardından AFAD, TİKA, Türkiye Diyanet Vakfı ve 30'a yakın insani yardım kuruluşunun iş birliği içinde kampanyaya hazırlandığını anlatan Kınık, toplanan bağışların yanı sıra Türk Kızılayının depolarından bu ülkelere destek sağlanacağını bildirdi.

Kınık, şunları kaydetti:

"Yemen, Doğu Afrika, Güney Sudan'a öncelikle bir hava koridoru açarak, kargo uçaklarıyla acil ihtiyaç olan ilaç sevkiyatını yapacağız. Daha sonra da bu üç bölgeye gemiyle gıda sevkiyatı yapacağız. Birden fazla sefer yapılabilecek. Özellikle Güney Sudan bölgesinde yaklaşık 3 milyon insan yerlerinden edilmiş ve hiçbir sağlık hizmeti alamıyor. Yemen'de de şu anda 13 bin yaralı, tedavi olmayı bekliyor. Hastaneler ve sağlık merkezleri çalışamadığı için Güney Sudan ve Yemen bölgesi sağlık hizmetleri ve gıda hizmetlerine çok daha fazla ihtiyaç duyuyor. Buralara hava koridoruyla insani yardım sağlamaya çalışacağız."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.