Yerhamükallah Ne Demek?

Yerhamükallah nedir veyahut ne demektir? Yerhamükallah neden denir?

Yerhamükallah, “Allah sana rahmetiyle muamele etsin” demektir.

YERHAMÜKALLAH HADİSİ

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in yanında iki kişi hapşırmıştı. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem onlardan birine “yerhamükallâh / Allah sana rahmet etsin.” dedi, diğerine ise söylemedi. Kendisine “yerhamükallâh” demediği kişi:

“–Filân kişi hapşırdı, ona yerhamükallâh dediniz; ben hapşırdım, bana niye demediniz?” diye sorunca Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz:

“–O kişi elhamdülillâh dedi, sen ise demedin.” buyurdu. (Buhârî, Edeb, 127; Müslim, Zühd, 53)

YERHAMÜKALLAH NEDEN DENİR?

Aksıran kişinin “elhamdülillâh” demesi halinde yanında bulunanlardan birinin ona “yerhamükallah”

(Allah sana rahmetiyle muamele etsin) diye dua etmesi, hem Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in hem İslâm’ın muaşeret kurallarından sayılmıştır.

Müslümanlar arasında sevgi ve bağlılığın yaygınlaşmasına ve Allah’ın rahmetine vesile olan teşmîtin Hz. Âdem aleyhisselam’dan bu yana gelenekleşmiş bir muaşeret kaidesi olduğu söylenebilir. Nitekim Beyhakī’nin rivayet ettiği ve İbn Hibbân’ın da sahih kabul ettiği bir hadise göre, Allah Teâlâ Âdem aleyhisselam’ı yaratınca Âdem aleyhisselam aksırmış, ona “elhamdülillâh” demesini ilham etmiş ve Âdem aleyhisselam’a “yerhamükallâh” diyerek karşılıkta bulunmuştur. (İbn Hacer, Fetḥu’l-bârî (Sa‘d), XXII, 417-418, 426.)

İslam ve İhsan

HAPŞIRINCA NE DEMELİ?

Hapşırınca Ne Demeli?

HAPŞIRMAK / AKSIRMAK İLE İLGİLİ HADİSLER

Hapşırmak / Aksırmak ile İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.