Yirmilik Diş Öldürüyordu

29 yaşındaki Daniel Murtagh, kilo kaybı, halsizlik ve göğüs ağrısı gibi şikayetiyle doktora gidince HIV testi yapıldı. Ancak kan testi sonuçları ölümcül bakteriye işaret ediyordu. Yirmilik dişindeki enfeksiyonun iltihaplandığı ve bu nedenle de kalp kapakçığını bitirdiği ortaya çıktı. Dişlerine daima çok iyi baktığını söyleyen Daniel, daha önce dolgu bile yaptırmadığını ve şaşkın olduğunu kaydetti.

Tuğla örme ustası Daniel, kilo kaybı, halsizlik ve vücudundaki ağrılar sebebiyle doktora gidince HIV'den şüphelenildi. Ancak kan testleri, vücudunda dolaşan ve kalp kapakçığını yiyip bitiren ölümcül bakteriyi ortaya çıkardı. Daniel'ın enfeksiyonu iltihaplanan yirmilik dişinden kaptığı anlaşıldı. Kalp ameliyatından önce acilen genç adamın dişi çekildi. Daha sonra 7 saatlik operasyonla Daniel'a protez kalp kapakçığı takıldı. Doktorlar, bir hafta daha gecikseydi, 29 yaşındaki adamın hayatını kaybedebileceğini söyledi.

'DAHA ÖNCE DOLGU BİLE YAPTIRMADIM'

Daily Mail'in haberine göre; genç adam, basit bir diş ağrısının onu ölümle burun buruna getirdiğine hala inanamıyor. Daniel, "Dişlerime her zaman iyi bakarım. Daha önce dolgu bile yaptırmadım. Hastalığımın dişimden kaynaklandığı aklımın ucundan geçmezdi." diye konuştu. Daniel, göğüs ağrısı, terleme, halsizlik ve iştahsızlık şikayetleriyle 9 kez doktora gitti. Doktorlar ilk başta HIV'den şüphelenerek test yaptı. Ancak sonuç negatif çıktı. Kan testleri endokardite işaret ediyordu.

Endokardit, kalbin iç zarının enfeksiyon kapmasıyla oluşan, nadir görülen ölümcül bir hastalık. Genellikle kan yoluyla vücuda girerek kalbe ulaşan bakteri sebep oluyor. Tedavi edilmediğinde bakteri kalp kapakçığını aşındırıyor ve kalbe normal kan akışını engelliyor.

Kaynak: Yeni Şafak

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.