“Yolun Hakkı Nedir Ya Resûlullah?” Hadisi
“Yolun hakkı nedir yâ Resûlullah?” diye sorulunca Efendimiz (s.a.s.) şu cevâbı verdi.
İnsanın hak ve hürriyetlerine konulan hudutlar, toplumun diğer fertlerinin hak ve hürriyetlerini korumak için alınmış tedbirlerdir.
YOLUN HAKKI 6’TIR
İslâm’da ayrıca hürriyetin, kul hakkı prensibi ile de dengelenmesi esastır. Meselâ;
Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz bir gün:
“–Yol ve sokaklara oturmaktan sakınınız!” buyurmuştu.
Ashâb-ı kirâm dediler ki:
“–Yâ Rasûlâllah! Bizim yol ve sokaklara oturmaktan vazgeçmemiz mümkün değil, çünkü lüzumlu işlerimizi orada konuşuyoruz.”
Bunun üzerine Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem:
“–Vazgeçemiyorsanız ve mutlaka oturmak zorunda kalıyorsanız, o hâlde yolun hakkını veriniz!” buyurdu.
“–Yolun hakkı nedir yâ Resûlullah?” diye sorulunca da Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem şu cevâbı verdi:
“‒(Yolun hakkı);
- Gözü haramlardan korumak,
- Gelip geçene eziyet vermemek,
- Verilen selâma mukâbelede bulunmak,
- İyiliği tavsiye ve
- Kötülükten sakındırma vazifesini yerine getirmektir.” (Buhârî, Mezâlim, 22) Ve de;
- “Güzel şeyler söylemektir.” (Müslim, Selâm, 2)
Görüleceği üzere; müttakî bir Müslümanın yolda her manzaraya bakma hürriyeti yoktur! Yolu kirletmeye, yolu kesmeye, daraltmaya, işgal etmeye hakkı yoktur.
Bunun ahlâkî zemini şudur:
“Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmamak, kendin için istediğin şeyleri başkaları için de istemek.”
Meselâ bir arsaya sahip olan kişi, oraya komşusunun evini Güneş’siz, rüzgârsız, manzarasız bırakacak derecede yüksek bir bina dikme hürriyetine sahip değildir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, İslam Tefekkür Ufku, Erkam Yayınları