Yumuşak Üslup Dinletir
Güzel ahlâk ile aslâ bağdaşmayan, kaba, kırıcı ve sert bir üslûb ile yapılan hizmetlerden bir hayır umulamaz. Özellikle insana hitâb eden eğitim, irşad ve tebliğ gibi hizmetlerde bu husus çok daha ehemmiyet arz etmektedir.
Ayet-i kerîmede Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e ve O’nun şahsında bütün ümmete hitâben şöyle buyrulmuştur:
“(Ey Habîbim!) Allah’tan (Sana gelen) bir rahmet sebebiyle, onlara yumuşak davrandın! Şâyet kaba ve katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz onlar, etrafından dağılıp giderlerdi...” (Âl-i İmrân, 159)
Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de bir defasında şöyle buyurmuştur:
“–Ey Âişe! Allah Rafîk’tır (rıfk sahibidir), rıfkla (yumuşaklıkla) muâmeleyi sever. Sertliğe ve diğer şeylere vermediği sevâbı, rıfkla muâmeleye verir.” (Müslim, Birr, 77)
Yine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, diğer bir hadîs-i şerîfte de:
“…Allah Teâlâ, huşû dolu, hüzünlü, merhametli, insanlara hayrı öğretip Allâh’a itaat etmeye çağıran her kalbi sever. Katı, boş şeylerle meşgul olan, rûhunun tekrar kendisine iâde edilip edilmeyeceğini bilmediği hâlde bütün geceyi uykuyla geçiren ve Allâh’ı çok az zikreden her kalbe de buğzeder.” buyurmuştur. (Deylemî, Müsned, I, 158)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları