Yunus Suresi 109. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Yunus Suresi 109. ayeti ne anlatıyor? Yunus Suresi 109. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Yunus Suresi 109. Ayetinin Arapçası:
وَاتَّبِعْ مَا يُوحٰٓى اِلَيْكَ وَاصْبِرْ حَتّٰى يَحْكُمَ اللّٰهُۚ وَهُوَ خَيْرُ الْحَاكِم۪ينَ
Yunus Suresi 109. Ayetinin Meali (Anlamı):
Sana vahyedilene uy! Allah hükmünü verinceye kadar da sabret! Çünkü O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Yunus Suresi 109. Ayetinin Tefsiri:
Rabbimizden
gelen gerçek, hidâyet rehberi olan Peygamber Efendimiz ve ona indirilen
Kur’ân-ı Kerîm’dir. Bunlara inanan ve gösterdikleri doğru yolda yürüyenler
kendi menfaatlerine bunu yapmış olurlar. Bunları kabul etmeyenler, inkâr edip
yüz çevirenler de doğru yoldan sapmış olurlar. Bunun vebâli de yine kendilerine
aittir. Bu noktada Peygamberin birilerine vekil olmak ve yaptıklarının
sorumluluğunu üstlenmek gibi bir vazifesi yoktur. Onun vazifesi vahye tâbi
olmak, onu apaçık bir şekilde insanlara tebliğ etmek ve Allah hükmünü verinceye
kadar bu uğurda sabretmektir.
اَلْحَك۪يمُ (el-Hâkim), Cenâb-ı Hakk’ın güzel isimlerinden
biridir. Bu isim “verdiği hükümle hakla bâtılı, iyiyle kötüyü ayıran ve her
nefis için yaptığı hayır ve şerrin cezasını ortaya koyan ya da mükâfat ve ceza
vermek sûretiyle mü’minle kâfiri birbirinden ayıran” mânasına gelir. Kulun bu
isimden nasibi, Allah’ın hükümlerine teslim olup emrine boyun eğmektir. Zira
O’nun hükmüne kendi isteğiyle razı olanlar, hem kendileri razı hem de Allah
onlardan razı olarak bir hayat süreceklerdir. Allah Resûlü (s.a.s.)’in hali, bu
hususta en güzel örnektir. Çünkü o,
Allah’ın hükmüne rızâ gösterip belasına sabrettiği için övgüye değer bir hayat
yaşamış ve Yüce Rabbinin lütfuyla neticede zafere ulaşmıştır.
Yûnus sûresinin sonunda hülâsa edilen dinin
esasları gelmekte olan Hûd sûresinde örnekleriyle beyân edilecektir:
Yunus Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Yunus Suresi 109. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...