Yunus Suresi 36. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Yunus Suresi 36. ayeti ne anlatıyor? Yunus Suresi 36. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Yunus Suresi 36. Ayetinin Arapçası:
وَمَا يَتَّبِعُ اَكْثَرُهُمْ اِلَّا ظَنًّاۜ اِنَّ الظَّنَّ لَا يُغْن۪ي مِنَ الْحَقِّ شَيْـًٔاۜ اِنَّ اللّٰهَ عَل۪يمٌ بِمَا يَفْعَلُونَ
Yunus Suresi 36. Ayetinin Meali (Anlamı):
Onların çoğu, hiçbir dayanağı olmayan zandan başka bir şeye uymazlar. Zan ise, gerçek adına hiçbir şey ifade etmez. Hiç şüphesiz Allah, onlar ne yapıyorsa hepsini hakkiyle bilmektedir.
Yunus Suresi 36. Ayetinin Tefsiri:
Böyle
hüküm vermelerinin sebebi, doğru bilgiye göre değil, yanlış zanlarına tabi
olarak hareket etmeleridir. Halbuki gerçek başka, zan başkadır. Zan gerçeğin
yerini tutamaz. Mesela onlar putlarının şefaatçi olacaklarını zannedebilirler.
Fakat bu zanları, onlardan azabı defedemez. Kıyamet günü bunların şefaat etme
yetkilerinin olmadığını gördüklerinde gerçekle yüz yüze gelirler.
Nitekim
Hz. Mevlânâ, kişinin hayâlini gerçek sanması ve gerçeği bırakıp zanna
uymasındaki tuhaflığı şöyle bir misalle izah eder:
Hz.
Ömer’in halife olduğu zamanlarda, Ramazan ayı geldi. Bir kaç kişi, hilali
görmek için bir dağın tepesine çıktılar. Oruç ayının hilalini görüp onu
insanlara haber vermek ve ramazana başlamak istiyorlardı. İçlerinden biri:
“Ya
Ömer, işte hilal, şuracıkta!” dedi. Hz. Ömer dikkatlice baktı; yeni ayı gökte
göremeyince:
“-
O, ay senin hayalinde göründü. Ben gökyüzünü senden daha iyi görürüm. Fakat
yeni ayı bir türlü göremiyorum. Bir zahmet elini ıslat da başına sür, ondan
sonra yeni ay tarafına bak.” Adam elini ıslattı, başına, yüzüne sürdü. Baktı;
bu kez ayı göremedi, “Ey müminlerin emiri!” dedi, “ay yok, görünmez oldu.” Hz.
Ömer: “Evet” dedi, “Kaşının bir kılı kıvrılmış, gözünün önüne gelmişti; o kıl
sana bir vehim oku attı.” Böylece kıvrılmış bir kıl onu şaşırttı da adamcağız
hilali gördüm davasına kalkıştı. Kıvrılmış basit bir kıl gökyüzüne perde
olursa, senin her uzvun, her cüz’ün eğri olunca perişan halini bir düşün?
Doğrulara uy da, vücudunun eğriliklerini düzelt.” (Mevlânâ, Mesnevî,
112-121. beyitler)
Âyetteki
“Onların çoğu” ifadesi, bazı müşriklerin aslında Allah’ın birliği, Hz. Muhammed
(s.a.s.)’in peygamberliği, âhiretin varlığı gibi hususlarda Peygamber
(s.a.s.)’in verdiği haberlerin doğruluğunu; putların fayda veya zarar veremez
varlıklar olduğunu bildiklerine; fakat dünyevî çıkarlarına zarar geleceği
endişesiyle İslâm’a karşı çıktıklarına işaret etmektedir.
Esasen, bir kısım yanlış önyargı ve nefsânî
hesaplardan sıyrılıp akl-ı selimle bakıldığında, şirki yasaklayıp tek Allah’a
kulluğa çağırmak üzere gelen Kur’ân-ı Kerîm’in hak söz olduğunu kabulde kimse
zorlanmayacaktır:
Yunus Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Yunus Suresi 36. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...