Yunus Suresi 48. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Yunus Suresi 48. ayeti ne anlatıyor? Yunus Suresi 48. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Yunus Suresi 48. Ayetinin Arapçası:
وَيَقُولُونَ مَتٰى هٰذَا الْوَعْدُ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ
Yunus Suresi 48. Ayetinin Meali (Anlamı):
Kâfirler: “Eğer doğru söylüyorsanız, peki bu va‘dedilen azap veya kıyâmet ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar.
Yunus Suresi 48. Ayetinin Tefsiri:
Mekke
kâfirleri, o derece inkâra saplanmışlar ve bunda o kadar ileri gitmişlerdi ki,
kıyâmetin çabucak kopmasını ve va‘dedilen azabın hemen başlarına çökmesini
istemişlerdi. Peygamberlerini yalanlayan diğer ümmetlerin halleri de bundan
farksızdı. Allah Teâlâ, bu tür taleplere karşı Peygamberimiz (s.a.s.)’e
vereceği cevabı öğretmektedir: “Her şey Allah’ın dilemesine bağlıdır. Ben
kendiliğimden ne kendim ne de başkası adına bir fayda veya zarar sağlayabilecek
bir yetkiye sahip değilim. Ancak Allah dilerse olur. Durum böyle olunca, sizin
acele istediğiniz azabı getirmeye benim gücüm yetmez. Bunu benden istemenizin
de bir anlamı yoktur. Ancak şu bir gerçek ki, Allah her ümmetin, her toplumun
helaki için belirli bir süre tayin etmiştir. O süre tamamlanıp ecelleri
geldiğinde, bir an öne veya geriye alınmaksızın mutlaka helak edilirler.”
Şâir
Şeyyâd Hamza, bir an önce vazifesini yapmak maksadıyla insanların başında
bekleyip duran “ecel”in hâlini ne güzel canlandırır:
“Ecel
tutmuş elinde bir ulu câm
Ki
ol câmın içi dolu ser-encâm.”
“Hayat
müddetinin sona erdiği an demek olan ecel, eline büyük bir kadeh almış ilâhî
program gereğince bu fânî âlemi terk etme sırası gelenleri bekliyor. Onun
elindeki kadeh, fânîlerin alın yazılarıyla doludur. Ölümün yeri ve zamanı kadar
şekilleri ve sebepleri de sayısız denilecek kadar çoktur.”
“Ne
arslanları yâturmuş bu sâkî
Ne
ejderhâlar olmuştur anâ râm.”
“Ecel
denilen o sâkî, elindeki kadehi Allah Teâlâ’nın emir ve iradesiyle kullandığı
için, onda öyle bir kuvvet var ki, vakti dolan fânî, dünyanın en muhteşem bir
hükümdârı veya en kuvvetli bir pehlivanı da olsa, en can yakıcı ve zâlim bir
canavarı da olsa, bu kadehten nasibi olan bir yudumu aldı mı derhal boyun eğer,
yani ruhunu asıl sahibi olan Allah’a teslim eder.” (İ. Hilmi Soykut, Unutulmaz
Mısralar, İstanbul, 1968, s. 75)
Dolayısıyla
Allah’ın azabı, ölüm veya kıyamet öyle güle oynaya beklenecek bir şey değildir:
Yunus Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Yunus Suresi 48. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR