Yunus Suresinin 107. Ayeti Ne Anlatıyor?

KUR’ÂNIMIZ

Yunus suresinin 107. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Bize iyilik ve güzelliği nasip edecek olanın ancak Allah olacağını âyet; Yunus suresinin 107. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...

Ayet-i kerimede buyrulur:

وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪يبُ بِه۪ مَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ۜ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ

Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir. (Yûnus, 10/107)

OLDURAN “O”DUR

Bilgi:

Bir önceki ayette Allah’tan başka hiçbir şeye kul olunmaması gerektiği emredilmişti. Ayrıca Allah’ın dışında kendisine kul olunan hiçbir varlığın kişiye fayda ya da zararının olmayacağı da haber verilmişti. Bu ayet ise Allah’ın kudretinin her şeyin üstünde olduğunu ve O dilemeden hiçbir şeyin gerçekleşmeyeceğini ortaya koymaktadır. O hâlde biz biliriz ki Allah’tan başka ilah yoktur. Biliriz ki başımıza gelen bir musibeti giderecek olan yalnız O’dur. Ve yine biliriz ki bize iyilik ve güzelliği nasip edecek olan da O’dur.

Mesaj:

  1. Mümin, Allah’ın izni olmadan hiçbir şeyin gerçekleşmeyeceğini bilir.
  2. Mümin, elinden geleni yapar, ondan sonra da Allah’ın takdirine boyun eğer.

Kelime Dağarcığı:

Hayr: Maddî manevî arzulanan iyi, güzel her şey.

el-Ğafûr: Kusuru örten, günahı bağışlayan.

Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler

TEFSİR

  1. Rasûlüm! Bütün insanlara şunu ilan et: “Ey insanlar! Eğer benim dînimden herhangi bir şüphe içindeyseniz, şunu bilin ki, ben sizin Allah’tan başka taptıklarınıza tapmam. Ben ancak sizin canınızı alacak olan Allah’a kulluk ederim. Çünkü bana, mü’minlerden olmam emredildi.”
  2. Bana şunlar da emredildi: “Allah’ın birliğini tanıyarak yüzünü dosdoğru hak dine çevir; sakın müşriklerden olma!”
  3. “Allah’ı bırakıp da sana hiçbir fayda ve zarar veremeyen şeylere yalvarıp yakarma. Böyle yaparsan, o takdirde, kesinlikle zâlimlerden olursun!”
  4. Allah sana bir zarar dokunduracak olursa, onu yine Allah’tan başka giderecek yoktur. Eğer senin için bir hayır dilerse, O’nun lutf u keremini engelleyecek de yoktur. O, lutfunu kullarından dilediğine verir. O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.

Dinin esası, bütün sahte tanrıları bir tarafa bırakarak yalnızca Allah’a inanmak ve sadece O’na kulluk yapmaktır. Çünkü ibâdete layık tek varlık, istediği gibi yaratan ve öldüren, birini öldürmeyi dileyince iradesine kimse engel olamayan Allah Teâlâ’dır. Bir başkasının böyle bir hak ve yetkisi yoktur. O halde O’nu bir tanımalı, yalnızca O’na yönelmeli, açık ve gizli her türlü şirkten uzak durmalı, hiçbir fayda ve zarar veremeyen putlara yalvarmayı terk etmelidir. Çünkü şirk koşmak en büyük zulümdür ve şirk günahını işleyen de en büyük zalimdir. Zira yapılabilecek en büyük haksızlık, zat, sıfat ve fiillerinde tek olan Allah’ın ortağı olduğunu kabul etmektir. Böyle şey olamaz; böyle bir inanç asla doğru kabul edilemez. Çünkü putlar hiçbir fayda ve zarara güç yetirmedikleri gibi, fayda ve zararın hepsine güç yetiren sadece Allah’tır. İnsanın başına gelen zararı Allah’tan başka kimse kaldıramaz. Allah’ın ihsan edeceği bir iyiliğe de kimse mâni olamaz. O istediğini yapmaya kadirdir. Öyle ise aciz şeylere değil, varlıkları istediği gibi yaratan, idâre eden, hayat veren, öldüren, bağışlayan, merhamet eden Allah’a kulluk etmek gerekir.

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com