Yunus Suresinin 26. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yunus Suresinin 26. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Güzel davranışa en güzel karşılığın ne olduğunu bildiren âyet; Yunus suresinin 26. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...

Ayet-i kerimede buyrulur:

لِلَّذ۪ينَ اَحْسَنُوا الْحُسْنٰى وَزِيَادَةٌۜ وَلَا يَرْهَقُ وُجُوهَهُمْ قَتَرٌ وَلَا ذِلَّةٌۜ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ

Güzel yapanlara daha güzeli, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerinde ne toz toprak bulaşığı olur ne de aşağılanmışlık izi. İşte bunlar cennetlik kullardır, kendileri orada sonsuza kadar kalıcıdırlar. (Yûnus, 10/26)

GÜZEL DAVRANIŞA EN GÜZEL KARŞILIK

Bilgi:

Rabbimizden daha cömert kim olabilir ki? O, rızasına uygun her güzel davranışın karşılığını fazlasıyla vereceğini bu ayetle bizlere müjdelemektedir. Bir sonraki ayette ise kötülükleri sadece kendi misliyle cezalandıracağını bildirir. Peki, Rabbimizin rızasına uygun yaşamak nasıl olur? İşte bunun ölçüsünü Peygamberimiz (sav.) “ihsan” kelimesiyle özetler. İhsan, “Allah’ı görüyormuş gibi” yaşamaktır. Çünkü biz Rabbimizi göremesek de o bizi görmektedir. Bu şuurla yaşayanlar ise cenneti hak ederler. Sadece cenneti mi? Cennette “Rabbimizi görmek” saadeti de vardır. Cennetin en büyük nimeti işte budur.

Mesaj:

Rabbimiz amellerimizin karşılığını fazlasıyla verecektir.

Kelime Dağarcığı:

İhsan: İyilik yapmak, bir işi en güzel şekilde yapmak, Allah’a ihlasla kulluk etmek.

Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler

TEFSİR

  1. İyi ve güzel işler yapan mü’minlere mükâfatların en güzeli ve bir de tahmin edemeyeceğiniz fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir karalık bulaşır, ne de yüzlerini aşağıya eğdirecek bir zillete maruz kalırlar! Onlar cennetin yârân ve yoldaşlarıdırlar; orada ebedî kalacaklardır.
  2. Kötülük işleyenlere gelince, ancak işledikleri kötülüğün cezası neyse onu görürler. Onların yüzlerini bir utanç ve aşağılık duygusu kaplar. Allah’ın azabına karşı onları koruyacak hiç kimse yoktur. Yüzleri sanki kapkaranlık gece parçaları içine gömülmüş gitmiştir. Bunlar da cehennemin yoldaşıdırlar ve orada ebedî kalacaklardır.

Yaptığı işi iyi, güzel ve kaliteli yapanlar dünya hayatında da başarılı olurlar. Kendilerine değer verilir, yaptıkları takdir edilir, eğer ticâretle uğraşıyorlarsa bol kazanç elde ederler. Güzel bir kulluk hayatı, haram ve helâl hassâsiyeti insanın dünyada da mutlu ve huzurlu bir hayat sürmesine yardımcı olur. Âhirette ise Cenâb-ı Hak, imanla birlikte yaptığını güzel yapanlara mükâfâtın en güzelini verecek ve zamanla bu mükâfâtı daha da artıracaktır. Mükâfatlar sonsuza değin artarak devam edecektir.

Allah Resûlü (s.a.s.), âyette geçen اَلْحُسْنٰى (hüsnâ)yı cennet, زِيَادَةٌ (ziyâde)yi ise Allah’ı görmek olarak şöyle tefsir etmiştir:

“Cennetlikler cennete girdikten sonra, şanı yüce ve mübârek olan Allah şöyle buyuracak: «Size daha fazlasını vermemi istediği­niz bir şey var mı?» Onlar: «Yüzlerimizi ağartmadın mı, bizi cennete koyma­dın mı, cehennem ateşinden korumadın mı?» diyecekler. Bunun üzerine yü­ce Allah hicabı açacak. Onlara aziz ve celil olan Rabblerine bakmaktan daha çok sevdikleri bir şey verilmiş olmayacaktır.” Bir rivayete göre Efendimiz (a.s.), bu açıklamadan sonra: “İyi ve güzel işler yapan mü’minlere mükâfatların en güzeli ve bir de tahmin edemeyeceğiniz fazlası vardır” (Tevbe 9/26) âyetini okumuştur. (Müslim, İman 297, 298; Tirmizî, Cennet 16)

Cennetliklerin yüzleri aydınlık ve parlak olacak; onlar herhangi bir zillet ve aşağılık hissi içinde olmayacaklardır. Akıbetlerinden emin, huzurlu ve rahat bir halde bulunacaklardır. Dünyada günah fiiller işlediklerinden ötürü cehenneme girecek olanları ise mahşerde müthiş bir zillet, bayağılık ve perişanlık kaplayacaktır. Yaptıklarına duydukları pişmanlığın derin izleri yüzlerine yansıyacaktır. Onları Allah’ın azabından hiç kimse kurtaramayacaktır. Yüzleri ise karanlık gecenin parçalarına bürünmüş gibi simsiyah olacaktır. Bu hususu izah eden diğer âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“O kıyâmet gününde bir kısım yüzler pırıl pırıl parlayacak; bir kısım yüzler de kederden simsiyah kesilecektir. Yüzleri simsiyah olanlara: «İmanınızdan sonra tekrar küfre sapmıştınız, değil mi? O halde küfür üzere yürüyüp durmanız sebebiyle tadın bakalım bu azabı!» denilecek. Yüzleri pırıl pırıl olanlara gelince, onlar hep Allah’ın rahmetinin tecelli ettiği cennette olacak ve orada ebedî kalacaklardır.” (Âl-i İmrân 3/106-107)

“Yüzler vardır o gün pırıl pırıldır. Güleçtir, sevinçlidir. Kimi yüzler de o gün toza toprağa bulanmıştır. Onları karanlık bürümüştür. Onlar Allah’ın sınırlarını aşıp günaha dadanmış kâfirlerdir.” (Abese 80/38-42)

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com

İslam ve İhsan

“ALLAH İYİ DAVRANAN VE İŞİNİ GÜZEL YAPANLARIN ECRİNİ ZÂYİ ETMEZ” AYETİ

“Allah İyi Davranan ve İşini Güzel Yapanların Ecrini Zâyi Etmez” Ayeti

ALLAH’IN KENDİLERİNE BÜYÜK MÜKAFAT HAZIRLADIĞI KULLAR

Allah’ın Kendilerine Büyük Mükafat Hazırladığı Kullar

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.