Yusuf Suresi 44. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Yusuf Suresi 44. ayeti ne anlatıyor? Yusuf Suresi 44. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Yusuf Suresi 44. Ayetinin Arapçası:

قَالُٓوا اَضْغَاثُ اَحْلَامٍۚ وَمَا نَحْنُ بِتَأْو۪يلِ الْاَحْلَامِ بِعَالِم۪ينَ

Yusuf Suresi 44. Ayetinin Meali (Anlamı):

Onlar da: “Bunlar karmakarışık düşlerdir. Biz böyle karışık düşlerin tâbirini bilemeyiz” diye cevap verdiler.

Yusuf Suresi 44. Ayetinin Tefsiri:

Burada bahsedilen melik, Mısır kralıdır. Hz. Yûsuf’u satın alan Aziz başka, bu kral başkadır. Kur’an’ın birine Aziz, diğerine ise Melik ismini vermesi, onların iki farklı kişi olduğunu açıkça göstermektedir. Buna göre Melik, Mısır kralı; Aziz ise krala yakın en büyük yetkiye sahip bir vezirdir. Bahsedilen rüyayı gören Mısır kralıdır.

Rüyalar üç kısımdır:

    Doğrudan Allah tarafından veya bir melek vasıtasıyla meydana gelen ilâhî bir telkindir ki asıl ve gerçek olan rüya budur.

    İnsan benliğinden kaynaklanan bir telkin veya meydana gelen görüntüdür ki, geçmişten gelen hatıra ve birikimlerin yeni baştan hayal edilmesinden başka bir kıymeti yoktur.

    Şeytanî bir telkin ile meydana gelen zihnî görüntülerdir ki, bilinmeyen bir dış tesirden etkilenerek meydana gelir. Bu, aslı olmayan bir çağrışım ve hayal kurmaktan ibarettir.

İşte son iki şıkta yer alan rüyalar “ahlâm” veya “adğâsü ahlâm” olarak isimlendirilir.

“Karmakarışık düşler” diye tercüme edilen اَضْغَاثُ اَحْلَامٍ  (edğâsu ahlâm) ifadesindeki “edğâs” kelimesi sözlükte “yaşı kurusu birbirine karışmış çeşitli bitki­lerden meydana gelen ot demetleri” mânasına gelir. “Ahlâm” ise uyku halinde görülen, fakat dış dünyada herhangi bir hakikate işaret etmeyen düşlerdir. Buna göre “edğâsü ahlâm” karışık ot demetine benzeyen karmakarışık rüyalar, de­met demet evham ve hayal yığını düşler demektir. Sadece dış dünyada olup biten hâdiselerin tesiriyle görülmüş bu rüyaların doğru bir tâbirini yapmak mümkün olamaz. Bu sebeple kralın gördüğü rüyayı tâbir etmekten âciz kalan kâhinler, onu karmakarışık ot demetine benzetmek suretiyle kendi acziyet ve cehâletlerini gizlemek istemişlerdir.

Tam bu sırada, zindandan kurtulup kralın hizmetine devam etmekte olan kişinin aklına, aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen, birden Hz. Yûsuf geldi. Onun rüyaları doğru bir şekilde tâbir ettiğine bizzat kendisi şâhit olmuştu. Bu sebeple hemen zindana gidip Yûsuf’la görüşmesi için kendisine müsaade etmelerini istedi:

Yusuf Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Yusuf Suresi 44. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...