Yusuf Suresinin 33. Ayeti Ne Anlatıyor?
Yusuf suresinin 33. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Hz. Yusuf’a (as.) “Ya Zindan Ya Haram” şeklinde sunulan iki seçeneği bildiren âyet; Yusuf suresinin 33. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...
Kur’an’da şöyle buyrulur:
قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَن۪ٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّ۪ي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِنَّ وَاَكُنْ مِنَ الْجَاهِل۪ينَ
Yûsuf, “Rabbim! Zindan bana, bunların benden istediklerinden daha iyidir. Eğer onların bana kurdukları tuzağı boşa çıkarmazsan, onlara meyleder ve cahillerden olurum!” dedi. (Yûsuf, 12/33)
YA ZİNDAN YA HARAM
Bilgi:
Züleyha, kendi tuzağından kaçmaya çalışan Yûsuf’a yetişip onun gömleğini arkadan yırtmıştı. Kapıda, Züleyha’nın kocası ile karşılaştılar. Kadın baskın çıkarak Yûsuf’u suçladı. Kendisine saldırdığını iddia ederek cezalandırılmasını istedi. Gömleğin arkadan yırtılmış olması Yûsuf’un suçsuz olduğuna delil oldu. Sonra Mısır kadınları “hizmetçisine gönül vermiş” diye Züleyha’yı kınadılar. Züleyha, Yûsuf’tan vazgeçmemişti. Kadınları evine davet ederek Yûsuf’u gösterdi. Kadınlar Yûsuf’u görünce güzelliği karşısında şaşırıp kaldılar. Züleyha ise, âşık olduğu gencin bu olduğunu ve eğer istediğini yapmazsa onu hapse attıracağını söyledi. Hz. Yûsuf -aleyhisselâm- ise haram işlemektense zindana girmeyi seçti.
Mesaj:
Zindana düşmek harama düşmekten iyidir.
Kelime Dağarcığı:
Sicn: Hapishane, zindan.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİR
- Yûsuf Allah’a yönelip şöyle yalvardı: “Rabbim! Zindan bana, onların benden yapmamı istedikleri şeyden daha sevimlidir. Eğer sen onların tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan, belki onlara meyleder ve câhillerden olurum.”
- Rabbi onun duasını kabul etti ve kadınların tuzağını ondan uzaklaştırdı. Çünkü O, her şeyi hakkıyla işiten, kemâliyle bilendir.
Fıtrî olarak Cenâb-ı Hakk’ın kendisine müstesnâ güzellik verdiği, yüzü güneş gibi parlayan ve ayın on dördünden daha güzel olan Hz. Yûsuf, hanımların fitnesi karşısında Allah’tan son derece korkarak ellerini açar, Rabbine ilticâ ederek kendisini muhâfaza etmesi için niyazda bulunur. Çünkü nefsinin zebûnu olmuş kadınların hîleleri, şeytanların tuzaklarından daha tehlikelidir.
Şu bir hakikat ki nefse tâviz vererek, yâni nefsin arzularını yerine getirerek onun şerrinden kurtulmak mümkün değildir. Çünkü Allah Teâlâ muhâfaza etmedikten sonra hiçbir kalb, beşeriyet îcâbı, dünyanın tuzaklarından, birtakım arzulara meyletmekten, nefsin fısıltılarından ve şeytanın vesveselerinden emîn olamaz, kendi kendini koruyamaz. Bundan kurtulmanın çâresi Cenâb-ı Hakk’a sığınıp, O’nun emirlerine sarılmaktır. Görüldüğü üzere Yûsuf (a.s.) da ancak Rabbine sığınarak kurtuluşa ermiştir. Nitekim daha önce geçen “Rabbinin kesin delili” (Yûsuf 12/24) ifadesi de bu gerçeği izah etmektedir.
Hikmet ehli olan bir kişi şöyle der: “Şayet Yûsuf, zindan yerine: «Rabbim, âfiyet ve selâmet bana, o kötü şeylerden daha iyidir» demiş olsaydı, Allah Teâlâ kendisine âfiyet ve selâmet bahşederdi. Ne var ki o dinini kurtarınca, Allah için başına gelen musibetlere aldırış etmedi. Yine de, “Bela, ağızdan çıkan söze bağlıdır” gerçeğine kulak vererek, dilin telaffuz ettiği kelimelerin mâna ve muhtevasına dikkat etmekte sayısız faydalar vardır. Nitekim Resûlullah (s.a.s.) birinin: “Allahım, bana sabretme gücü ver” şeklinde dua ettiğini işitince: “Bu sözünle Allah’tan sana bela vermesini istemiş oluyorsun; halbuki O’ndan âfiyet ve iyilik vermesini dilemen daha uygun olur” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât 93)
İşte belki de Yûsuf’un “Rabbim! Zindan bana, onların benden yapmamı istedikleri şeyden daha sevimlidir” (Yûsuf 12/33) sözünün bir tecellisi olarak, suçsuz olduğu halde ona zindan yolu göründü.
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com