Yusuf Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

KUR’ÂNIMIZ

Yusuf suresinin 46. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Hz. Yusuf’un (as.) sözünün doğruluğunu bildiren âyet; Yusuf suresinin 46. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...

Kur’an’da şöyle buyrulur:

يُوسُفُ اَيُّهَا الصِّدّ۪يقُ

“Yûsuf! Ey özü sözü doğru arkadaş!” (Yûsuf, 12/46)

EY DOĞRU ARKADAŞ!

Bilgi:

Zindan arkadaşlarının rüyaları hakkında Hz. Yûsuf -aleyhisselâm-’ın yaptığı tabirler aynen gerçekleşmişti. Bir arkadaşı idam edilmiş diğeri de kralın özel hizmetkârı olmuştu. Yûsuf ona, krala kendisinden bahsetmesini söylemişti. Ancak arkadaşı, Yûsuf’u unuttu. Derken bir gün kral tuhaf bir rüya gördü. Rüyasında yedi zayıf inek, yedi semiz ineği yiyordu. Ayrıca yedi yeşil ve yedi kuru başak vardı. Kimse bu karışık rüyayı çözememişti. Kralın özel hizmetkârı olan arkadaşı bir anda Yûsuf’u hatırladı. Kraldan izin alarak zindana gitti. Yûsuf’a rüyanın tabirini sordu. Buradaki âyet, arkadaşının Hz. Yûsuf -aleyhisselâm-’a seslenme cümlesidir.

Mesaj:

  1. Çevremizde özü sözü doğru biri olarak tanınmalıyız.
  2. Dostlarımıza hitap ederken özen göstermeliyiz.

Kelime Dağarcığı:

Sıddîk: Doğru sözlü, doğruluktan ayrılmayan.

Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler

TEFSİR

  1. Hemen Yûsuf’un yanına koşarak: “Yûsuf, ey özü sözü doğru aziz dost! Bize, rüyâda görülen yedi zayıf ineğin yemekte olduğu yedi besili inek ve yedi yeşil başak ile bir o kadar da kuru başak hakkında bilgi ver. Ümit ederim ki, verdiğin doğru bilgiyle o insanlara dönerim; böylece onlar da hem gerçeği hem de senin kadr ü kıymetini öğrenmiş olurlar” dedi.
  2. Yûsuf şöyle dedi: “Âdetiniz üzere, hiç ara vermeden yedi sene ekin ekecek, bol ürün alacaksınız. Fakat yemek için ayıracağınız az bir miktar dışında bütün ekinleri öylece başağında bırakın!”
  3. “Çünkü, bu yedi bolluk senenin ardından yedi kıtlık senesi gelecek ve bu kıtlık, tohumluk için ayırdığınız az bir miktar dışında o zamana kadar biriktirdiğiniz bütün ürünleri yiyip bitirecek.”
  4. “Sonra bu yedi kıtlık senenin ardından bir sene daha gelecek; o zaman insanlar bol yağmura kavuşturulup sıkıntıdan kurtulacaklar ve o zaman bol bol meyveleri sıkıp, hayvanları sağacaklar.”

Bahsedilen kişi koşarak zindana geldi ve Hz. Yûsuf’tan kralın gördüğü rüyayı tâbir etmesini istedi. Burada Hz. Yûsuf’a hitap ederken kullandığı “Ey Sıddîk” hitabı dikkat çekicidir. “Sıddîk”, doğruluk, dürüstlük ve samimiyetin kendisinde tecessüm ettiği, hiç yalan söylemeyen kişi demektir. Demek ki o kişi, Hz. Yûsuf’un saf ve temiz mü’min şahsiyetinden öylesine derin bir şekilde etkilenmişti ki, aradan geçen uzun seneler, onun izini kalbinden silememişti.

Hz. Yûsuf besili ineklerle yeşil başakları verimli seneler şeklinde; zayıf ineklerle kuru başakları kıtlık seneleri şeklinde; zayıf ineklerin besili inekleri yemesini de bu bolluk senelerinde biriktirilen ürünlerin kıtlık senelerinde yenilmesi şeklinde tâbir etmiştir. Çünkü hayvan cinsleri arasında zayıflık vasfı taşıyan, acı-tatlı bütün otlardan yiyebilen, temiz-kirli tüm sulardan içebilen yegâne hayvan sığırdır. اَلسَّنَةُ (sene) kelimesi de hem hoşa giden hem de gitmeyen bütün olayları içine alır.

Hz. Yûsuf, yalnız kralın rüyasını tâbir etmekle kalmamış aynı zamanda yedi bolluk senesi ardından gelecek olan yedi kıtlık senesi için tahıl depolamak gerektiğini söyleyerek onlara yol da göstermiştir. Çünkü Mısır halkı, o zamana kadar tahıl depolama işini hiç bilmiyorlardı. Üstelik, rüyada buna bir işaret olmamakla beraber, Yûsuf (a.s.) yedi kıtlık senesi ardından yine bolluk döneminin başlayacağını müjdelemiştir. Bu dönem geldiğinde ülke toprakları yağmurlarla sulanacak; yağ sıkmak için bol tohumlar, meyve sıkmak için bol bol meyveler, davarlardan süt sağmak için de bol bol otlar, yemler ve bitkiler yetişecektir. Bu, Allah Teâlâ’nın Hz. Yûsuf’a vahiyle haber verdiği gaybî bilgilerdendi.

Yûsuf (a.s.)’ın yaptığı tâbiri dikkatlice dinleyen kralın hizmetçisi, hemen saraya döndü. Yûsuf’un söylediklerini olduğu gibi krala aktardı.

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com