Yusuf Suresinin 64. Ayeti Ne Anlatıyor?
Yusuf suresinin 64. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Hz. Yusuf’un (as.) zindandan zirveye yükselişini anlatan âyet; Yusuf suresinin 64. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...
Kur’an’da şöyle buyrulur:
فَاللّٰهُ خَيْرٌ حَافِظًاۖ وَهُوَ اَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَ
“Allah en iyi koruyandır ve O, merhametlilerin en merhametlisidir.” (Yûsuf, 12/64)
ZİNDANDAN ZİRVEYE
Bilgi:
Hz. Yûsuf -aleyhisselâm-’ın rüya tabirine göre Mısır’da önce yedi yıl bolluk ardından yedi yıl da kıtlık olacaktı. Hz. Yûsuf -aleyhisselâm-, bilgi ve karakterine hayran olan kraldan görev istedi ve aldı. Bir anda Mısır’ın en gözde adamı olmuştu. Derken yedi yıl bolluk oldu. Ambarlar tahılla doldu. Ardından kıtlık yılları geldi. Civar memleketlerden bile tahıl almaya gelenler oluyordu. Bünyamin hariç Yûsuf’un kardeşleri de geldiler. Yûsuf onları tanıdı. Bünyamin’i de getirmezlerse bir daha tahıl vermeyeceğini söyledi. Döndüklerinde Hz. Yakub -aleyhisselâm-’a durumu anlattılar. Buradaki ayet, oğullarına güvenmeyen Hz. Yakub -aleyhisselâm-’ın, söz konusu haberi duyunca kullandığı ifadedir.
Mesaj:
- Rabbimizin koruduğuna kimse zarar veremez.
- Rahmete, kulluk uğrunda çektiğimiz zahmetle ulaşabiliriz.
Kelime Dağarcığı:
Hâfız: Muhafaza eden, koruyan.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİR
- Yûsuf’un kardeşleri babalarının yanına döner dönmez: “Sevgili babamız! Bir daha erzak almamız bize yasaklandı. Ne olur, kardeşimizi bizimle beraber gönder ki tekrar erzak alabilelim. Merak etme, biz onu elbette gözümüz gibi koruruz” dediler.
- Yâkub dedi ki: “Daha önce kardeşi Yûsuf’u size güvenip nasıl emânet ettiysem, şimdi onu da aynı şekilde size emânet edeyim, öyle mi?! Şunu bilin ki, ben onu size değil, Allah’a emânet ediyorum. Çünkü Allah, koruyup gözetenlerin en hayırlısı ve merhamet edenlerin en yücesidir!”
Yûsuf’un kardeşleri, babalarının yanına döner dönmez, henüz yüklerini açmadan, Mısır’da gördükleri alaka, ihsan ve ikramlardan bahsetmeden,
“Bir daha erzak almamız bize yasaklandı” (Yûsuf 12/63) tarzında acı bir haberle söze başladılar. Sanki bütün zahmetleri boşa gitmiş ve elleri boş geri dönmüşlerdi. Böyle davranmaları, şüphesiz, babalarını acındırarak kardeşleri Bünyamin’i kendileriyle beraber göndermesini sağlamaktı. Çünkü daha önce Yûsuf’la ilgili çevirdikleri işler sebebiyle babalarının kendilerine olan güvenini sarstıklarını, dolayısıyla Bünyamin için izin vermeme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorlardı. Düşündükleri gibi de oldu. Nitekim Bünyamin’le alakalı taleplerine Hz. Yakup, sitemkâr bir ifadeyle menfi karşılık verdi:
“Biliyorsunuz ya, daha önce Yûsuf’u size emanet ettim de ne oldu? Onun hakkında da böyle bastıra bastıra, «Biz onu koruruz» (Yûsuf 12/12) demiştiniz de ne yaptınız? Koruyabildiniz mi? Şimdi Bünyamin’le alakalı olarak «biz onu elbette gözümüz gibi koruyacağız» demenize nasıl güvenebilirim? Size değil, ancak Allah’a güveniyorum; çünkü muhafaza edeceklerin en hayırlısı O’dur. Merhametlilerin en merhametlisi de O’dur” dedi. Yalnız son cümleleriyle, az da olsa Bünyamin’i gönderebileceğine dair müspet işaret vermiş oldu.
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com
YORUMLAR