Yusuf Suresinin 7. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yusuf suresinin 7. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Almak isteyenler için ibretler olduğunu bildiren âyet; Yusuf suresinin 7. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...

Kur’an’da şöyle buyrulur:

لَقَدْ كَانَ ف۪ي يُوسُفَ وَاِخْوَتِه۪ٓ اٰيَاتٌ لِلسَّٓائِل۪ينَ

Andolsun ki Yûsuf ve kardeşlerinde, almak isteyenler için ibretler vardır. (Yûsuf, 12/7)

HZ. YÛSUF’UN (AS.) RÜYASI

Bilgi:

Yûsuf sûresi, Kur’an-ı Kerim’in 12. sûresidir. 111 ayetten oluşan bu sûre Kur’an’ın ifadesiyle kıssaların en güzelidir. Hz. Yûsuf -aleyhisselâm-’ın ibretle dolu hayatını anlatmaktadır. Kıssa, 4. ayette geçen Yûsuf’un ilginç rüyası ile başlar. Hz. Yûsuf -aleyhisselâm-, rüyasında güneşin, ayın ve on bir tane yıldızın kendi önünde secdeye kapandığını görür. Bu esrarengiz rüyayı babası Hz. Yakub -aleyhisselâm-’a anlatır. Yakub -aleyhisselâm- rüyayı açıklar. Kardeşlerine anlatmaması için Yûsuf’u iyice tembihler. Sûre pek çok ders barındırmakta; iffet, sabır ve tevekkülün kıymetini, gerçek hayattan çarpıcı örneklerle bizlere göstermektedir.

Mesaj:

  1. Kur’an kıssalarını ibret almak üzere dikkatle okumalıyız.
  2. Hz. Yûsuf -aleyhisselâm-’ın hayatı hepimiz için ibretlerle doludur.

Kelime Dağarcığı:

İbret: Olanlardan ders almak, sonuç çıkarmak.

Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler

TEFSİR

  1. Yemin olsun ki, Yûsuf ve kardeşlerinin yaşadıklarında, gerçeği arayanlar ve sorup öğrenmek isteyenler için nice dersler ve ibretler vardır.

Hz. Yûsuf ve kardeşlerinin kıssası gerçekten ibretlerle doludur. Bunda sorup ilgilenenler, ihtiyaç duyanlar, hâdiselerin gerçek yüzünü öğrenmeye çalışanlar için çıkarılacak çok mühim dersler vardır. Mihnet ve zorluk içinde olanlar nasıl sabredeceklerini, nimet içinde olanlar da nasıl şükredeceklerini buradan öğrenebilirler. Onların kıssalarında hataları bağışlamanın keyfiyeti beyân edildiği gibi, cefâ ehlinin buluşma anında nasıl mahcup, rezil rüsvâ olduğu da haber verilir. Yine burada Allah Teâlâ’nın dostlarını nasıl koruduğuna dair işaretler olduğu gibi, muhabbetin mihnet ve belâları nasıl celbettiğine dair de ipuçları yer almaktadır.

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com

İslam ve İhsan

HZ. YUSUF (A.S.) KİMDİR?

Hz. Yusuf (a.s.) Kimdir?

HZ. YUSUFʼUN (A.S.) FAZİLETİ

Hz. Yusufʼun (a.s.) Fazileti

HZ. YUSUF’UN (AS.) RÜYA TABİRİ

Hz. Yusuf’un (as.) Rüya Tabiri

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.