Yüzakı Dergisinin Ağustos 2023 Sayısı Çıktı

Yüzakı dergisinin 222. sayısı çıktı. Yüzakı dergisinin Ağustos 2023 sayısı “Kiralık Vicdanlar” kapağıyla yayınlandı.

“Kiralık Vicdanlar” başlığıyla çıkan Yüzakı dergisinin 222. sayısının sunuş yazısı şu şekilde takdim edildi.

KİRALIK VİCDANLAR

Vicdan: İnsanın içinde bulduğu muhatap. İçinde duyduğu ses. Asla yalan söylemeyen, hak ve hakikati fısıldayan, adâlet çiğnendiğinde sızım sızım sızlayan mânevî uzvumuz. Derinimizdeki pusula... Lâkin ayarları oynanmadıkça...

Kalp paslanır, taşlaşır da vicdan kurumaz mı, kararmaz mı? İnsan bu, artı eksi sonsuzluk potansiyelini emânet diye yüklenen varlık... Hakk’ın halîfeliğinin namzedi. Artıdaki Arş’a uzanan sonsuz terakkîyi reddedip, eksi sonsuz dehlizlerde esfel-i sâfilîn olabiliyor.

Ona o dipsiz kuyulardan çıkması için Allah Teâlâ bir ip uzatıyor: Hablullah: Kur’ân-ı Azîmüşşân... Sarılıp tutunanı, cennete yükselten bir lütuf, bir ihsan...

Lâkin; vicdanını karartıp, şer güçlere kiralayanlar, o ipi, istikbâlini mahvedecek bir bombanın fitilini ateşlercesine yakmaya kalkıyor.

  • Kiralık vicdanlar yakıyor!..
  • Kiralayan şeytanlar kimi nasıl tahrik edebildik diye bakıyor!..
  • Maskara mahlûkun damarlarında yine o haçlı kanı akıyor!..
  • Seyirci şaklabanlar, «vicdan hürriyeti» diye şakıyor!..

Kiralık vicdanların çılgınlık hürriyeti... Delirme, çıldırma, aklını kaçırma hürriyeti. Fıtratı, hakikati, insanlığı, sana uzatılan hidâyet davetiyesini yırtma, parçalama ve yakma hürriyeti!.. Küstahlık!..

Lâkin asla unutmamalılar ki;

Kâğıt yanar, mânâ yanmaz ateşte. (Seyrî)

Bu vicdansızlığa karşı, temiz ve hür vicdanların feryâdını başlığımıza şöyle taşıdık:

Asrın Çılgınlığı Kur’ân’a Savaş Açan Zavallılar KİRALIK VİCDANLAR

Kızsak, öfkelensek, içimiz içimizi yese de çare değişmiyor:

Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı,

Asrın idrâkine söyletmeliyiz İslâm’ı. (M. Âkif)

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; Câhiliyyeden günümüze, Kur’ân’a yönelik saldırıların altındaki zavallı acziyeti teşhis etti.  Öyle ki bir tek Kur’ân’a saldırılıyor olması bile, onun dâvâsının haklılığını ortaya koyan başlı başına bir burhan oluyor.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; esmâ-i hüsnâ, cemâlî sıfatların kalpte tecellîsi gibi akîde ve tasavvuf hakikatlerini; «Hakk’ın Yeryüzünde Şâhidi: Mükerrem İnsan» başlıklı makalelerinde misallerle tespit etti.

Kıssalarda «Hak Dostlarının Samimî Hassâsiyetleri»ne güzîde misaller mevcut. Her iki makalede de, evlâtlarımızın vicdanlarını erken yaşlardan itibaren şer güçlere karşı aşılayacak «tefekkür aşıları»na teşvik var.

Her şey bağlantılı...

Dünyadaki iktisâdî problemler, siyâsî krizler, buhranlar, göçü; göç Avrupa’nın, batılının gerçek yüzünü göstermesini tetikliyor. Vicdanların kiralanmasını da kültürel istîlâlar tetikliyor. Bütün bunlara cesaret veren ne? Ağustosların tarihini zaferlerle dolduran ecdâdın izzet ve heybetini sürdürememiş olmamız.

Yazarlarımız enformasyon çağında hakikî bilgiye dikkat çekti. Emr-i bi’l-mârûfun inceliklerine temas etti.

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Hocamız; tasvir, resim, çizim etrafındaki suallere cevap verirken; Tasavvuf Fıkhı’nda, bir mezhebe ittibâın sûfîce ele alınışı var.

Nükteler, hâtıralar, kıssalar, tespitler, tavsiyeler... Vicdanları serinletecek, gönülleri ferahlatacak mısralar...

Bir gönül işçiliği ile, vicdânî bir silkinişle öyle şuurlanalım, öyle gayret edelim ki;

Kur’ân’ı yakmak için değil, onu Hazret-i İkrime gibi yüzüne gözüne sürüp ağlamak için uzanan eller çoğalsın...

Dergiye ulaşmak için tıklayınız...

İslam ve İhsan

KUR’AN-I KERÎM’E KARŞI VAZİFELERİMİZ

Kur’an-ı Kerîm’e Karşı Vazifelerimiz

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.