Yüzakı Dergisinin Ekim 2021 Sayısı Çıktı
Yüzakı dergisinin 200. sayısı çıktı. Yüzakı dergisinin Ekim 2021 sayısı “O’na (s.a.s.) Yüz Akıyla Ümmet Olabilmek” başlığıyla yayınlandı.
“O’na (s.a.s.) Yüz Akıyla Ümmet Olabilmek” kapağıyla çıkan Yüzakı dergisinin 200. sayısı şu şekilde takdim edildi.
EFENDİMİZ’E YÜZ AKIYLA ÜMMET OLABİLMEK
«Yeniden besmele!»
Bir şeyi sayarken, esas alınan külliyetli rakamın katlarına gelindikçe; «Dalya!» diye seslenme âdeti varmış. Seslenilirmiş ki, sayanlar dikkat etsin, hesabı doğru tutulsun. Bir de haberdar olsun, sevinilsin, şükredilsin. Bir bereket coşkusu olsun.
Biz de tahdîs-i nimet kabîlinden, hamd etmeye, şükretmeye vesile olsun diye sesleniyoruz:
200’üncü sayımızla karşınızdayız.
2005 Mart’ından beri her ay hak ve hakikati, bizim medeniyetimizi, şanlı tarihimizi ve en güzeli de bizim şiirimizi, bizim edebiyatımızı seslendirmeye gayret ettik.
Yüzakı’mızın isim kökünde; Merhum Musa Topbaş Hazretleri’nin; “Ne mutlu yüz akı ile âhirete göçebilenlere!” şeklindeki sözü var. O sözün özünde de âyet-i kerîmelerdeki; “O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır...” (Âl-i İmrân, 106) haberi var. O gün ağaran yüzlerden olabilmek için, Peygamber Efendimiz’in şu vasiyet mâhiyetindeki tâlimâtına riâyet şart:
“Sakın (günah işleyerek) mahşer gününde yüzümü kara çıkarmayın! (Beni mahcup etmeyin!)”
O’nun nurlu yolundan gitmek iki cihanda da yüzümüzü ağartır:
Ebedî kandilidir nûr-i Muhammed beşerin,
Bir hilâl ol, O Güneş’ten yana, artar değerin! (Seyrî)
Bizim O’nun yolundan gitmememiz, O’nun değil bizim yüzümüzü karartır. O şefkat şâhikası, Rahmet Nebî’sini ise hüzünlendirir. İşte O’nu hüzünlendirmemek azmidir yaptığı işi yüz akı ile yapmak... O’nun huzûruna yüz akı ile varmak...
Her yıl bir sayısını Gül Yüzlü Nebî’ye ayıran Yüzakı’mızın 200’üncü sayısı, yine O’na ait:
O -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e yüz akıyla ümmet olabilmek.
Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali Eşmeli; O’na ittibâ ile O’nu kendi anlayışımıza uydurmaya kalkışma arasındaki derin farka dikkat çekti.
Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi; «Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’in İnşâ Ettiği Fazîletler Medeniyeti»ni ve o medeniyeti devam ettirmek için, başta anne-babalar olmak üzere ümmetin üzerine düşen vazifeleri kaleme aldı.
Kıssalarda da Velâdet Kandili vesilesiyle sahâbeden itibaren Peygamber âşıklarının eşsiz muhabbet tezâhürlerinden hisselerimiz tâdâd edildi.
Dosyada; Edebiyatımızda; «Levlâke» tefekkürünün; «O olmasaydı» yanında; «O hayatımızda olmazsa» muhasebesine de hizmet edişi var.
Yapay zekâ çağında ahlâkın rolü ve bu mânâda Peygamberimiz’e modern insanın muhtaçlığı var.
Tasavvufun fayda ve gayesi, tasavvufun ihmali hâlinde Müslüman toplumlarda mânevî ihtiyaçların karşılanmasında yaşanan savrulmalar var.
Efendimiz’in şemâili, hilye rivâyetleri var.
Sirâc-ı Münîr ve Âlemlere Rahmet sıfatlarına tahliller var.
O’nun kurduğu medeniyetin güzîde bir yansıması; «câlib-i dikkat vakıflar» var.
Ve Yaratılmışların En Hayırlısına arz-ı hâle -elden geldiğince- lâyık nâ‘tlar var.
Daha nice hamde ve sevince vesile olacak sayılarda buluşmak niyâzıyla!..