Yüzakı Dergisinin Haziran 2023 Sayısı Çıktı

Yüzakı dergisinin 220. sayısı çıktı. Yüzakı dergisinin Haziran 2023 sayısı “Hakk’a Râm Olabilmek” kapağıyla yayınlandı.

“Hakk’a Râm Olabilmek” başlığıyla çıkan Yüzakı dergisinin 220. sayısının sunuş yazısı şu şekilde takdim edildi.

HAKK’A RÂM OLABİLMEK

Cumhuriyet’in 100’üncü yılında memleketimiz için mühim bir seçimi geride bırakıp, yola devam ediyoruz. Çünkü asıl yol, eğitim. Yarını belirleyecek olan, nesillerin kıvâmı.

Bu ay geleceğimiz olan milyonlarca evlâdımız, eğitim yılını bitirip yaz tatiline girecek. Nasıl seçim bitse de asıl iş şimdi başlıyorsa; resmî ders dönemleri bittiğinde de eğitim, yani evlâtların şekillenmesi esas orada yeni başlıyor. Resmî eğitim zarûrî. Fakat herkes biliyor ve itiraf ediyor ki, her şeyi ondan beklemek yanlış.

Nasıl amatör ruh, profesyonel kalıplardan çoğu defa daha kıymetli, daha zinde ve daha verimli ise, eğitim dünyasında da kalıpların ötesindeki husûsîleştirebildiğiniz gayretler, daha tesirli nesiller üzerinde. 

Nasıl seçim döneminde meşhur olduğu üzere, başarının düşmanı rehâvet ise; eğitimde de atâlet kökünden gelen tatiller, husûsî gayretlerden hâsıl olacak faydayı kuma gömebilir.

Evet, hava sıcak... Ama hasat da tarlada... En azından insanların çokça yaşadığı coğrafyalarda, gündüzler uzuyor, sen daha fazla gayret edebil diye, verimin artsın diye... Bir de buradan bak.

Nasıl dünya âhiretin tarlasıysa, tahsil çağı olan gençlik de, hedef zaman olan olgunluk ve ötesinin tarlası. O tarla yaz-kış demeden emek istiyor.

Ay sonunda hac ve kurban ile, İbrahim ve İsmail -aleyhime’s-selâm- ile buluşmamız var. Orada da baba-evlât, hoca-talebe, mürşid-sâlik ve oradan Rab ve kul münasebetleri üzerine nice dersler var. Hava sıcak, can tatlı, bıçak keskin... Fakat ancak hevâ ve hevesin boynuna gayret bıçağını çalabilenler, yaklaşabilir; Allâh’a ve O’nun ikramlarına... Bayram sevincine... Hayırla anılmaya... İstikbâli şekillendirmeye...

O bıçağı çalabilmenin yegâne şartı: Hakk’a râm olabilmek...

Bunun îzahı da Mevlânâ Hazretleri’nin meşhur rubâîsinde:

  • Kur’ân’ın hizmetinde olmak.
  • Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yolunun tozu olmak. Sünneti üzere olmak.

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; Allâh’a kurban olmayı, O’nun sözünü dinlemek olarak tarif ederek, Hakk’a râm oluş sırrının çerçevesini âyetlerle çizdi.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «Halîlullah ve Habîbullah Örnekliğinde ALLÂH’A DOST OLABİLMEK» başlıklı makalesinde, gönül tahtını işgalcilerden temizleyip, Cenâb-ı Hakk’a tahsis edebilmenin inceliklerini kaleme aldı.

Kıssalardan Hissemiz ise; «Ruhları Tedavi Hasleti» çerçevesinde, Peygamberler Sultanı’nın, ashâbında karşılaştığı farklı farklı meselelerde, onları nasıl irşad ve ihyâ ettiğine dair misaller var.

Kalem erbâbı, dosyamıza farklı cihetlerden bakıp, bambaşka pencereler açtılar.

  • Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM; hayır müesseselerinde, gayret ehli arasında çıkan insânî problemlere mühim çözümler sundu.
  • Gençliğe yaklaşımda sergilenebilecek yeni tavır ve projeler,
  • Kurban tedâîsiyle hayvan hakları noktasında dünyada gösterilen ifrat-tefrit ve itidal,
  • Peygamberler tarihinde, eğitim nazarıyla gözden geçirilebilecek noktalar ve daha birçok tespit, teşhis ve teklif...

Hat sanatından tarihe, bilim anlatıcılığından tıp ve sağlığa dergimizde birbirinden faydalı muhtevâ siz okuyucularını bekliyor.

Tabiî ki, Yüzakı’na mahsus bir güzellikle, şairâne bir hassâsiyet ve edîbâne bir zarâfetle...

Dergiye ulaşmak için tıklayınız...

İslam ve İhsan

HAKK’A ULAŞTIRACAK VESÎLELER SAYMAKLA BİTMEZ

Hakk’a Ulaştıracak Vesîleler Saymakla Bitmez

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.