Yüzakı Dergisinin Mart 2023 Sayısı Çıktı

Yüzakı dergisinin 217. sayısı çıktı. Yüzakı dergisinin Mart 2023 sayısı “Asrın Felâketi Karşısında Asrın Merhamet Seferberliği” kapağıyla yayınlandı.

“Asrın Felâketi Karşısında Asrın Merhamet Seferberliği” başlığıyla çıkan Yüzakı dergisinin 217. sayısının sunuş yazısı şöyle...

ASRIN FELAKETİNDE MERHAMET SEFERBERLİĞİ

Dünya bir imtihan âlemi.

Bu imtihanın karnesini mahşerde alacağız. Kantara orada çıkacağız. Mülâkata orada gireceğiz. Günümüz üniversite tabiriyle «finaller» âhirette. Lâkin daha bu dünyadayken de ara imtihanlar ve vizelere tâbî olabiliyoruz.

Ağır bir ara imtihan yaşadık. Kıyâmeti hatırlatacak kadar ağır, geniş ve derin. Çoğu Avrupa ülkesinin yüz ölçümü kadar bir sahada, milyonlara tesir eden bir zelzele. Şehidlerimize rahmet, aziz milletimize geçmiş olsun!.. Tarihimizde böyle felâketlere; «Kıyâmet-i suğrâ / Küçük kıyâmet» adı verilmiş. Buna da; «Asrın Felâketi» dendi.

Enkaz altında kalan ehl-i îman şehîd oldu. Onların imtihanı bitti. Geride kalan bizlerin imtihanları devam ediyor:

  • Kardeşlik, dayanışma ve imdâda yetişme imtihanlarımız var. Yaraları sarmak, maddî ve mânevî destek olmak... Sıcağı sıcağına bu imtihanlarda güzel bir yardımlaşma heyecanı yaşandı.

-İnşâallah «devamlılık» imtihanında da muvaffak olunur.

-Yaklaşan Ramazân-ı şerif de bu merhamet, cömertlik ve kardeşlik gayretlerine sıcak ve müsbet tesir eder inşâallah.

  • Ara karne... Ocak ayında, bir mânâsı da; «İşini güzel, Allah görüyor gibi sağlam» yapmak olan «ihsân»ı işlemiş, Şubat’ta; «Yarına Hazır mıyım?» suâliyle hazırlıkları gündeme getirmiştik. Maddesiyle mânâsıyla, tedbir ve takdir sahasında, bu ara karnedeki kırık notlardan, yıkık binalardan herkes nasîbini almalı ki, asıl büyük finalde, telâfisi olmayan noktada yüzü yere bakanlardan olmayalım.

Materyalistler gibi depremleri üst üste bindiren mânâyı, sadece fay kırılmasına yıkacak değiliz. Lâkin mânâyı tefekkür ederken, «kul hakkı»na taalluk eden maddî boyutu da ihmal edecek değiliz. Deveyi bağlamadan tevekkül etmeyecek, bütün tedbirlerin üstündeki hakikati, bu cihânın fânîliğini unutmayacağız.

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; depremzedelerden doğrudan dinlenen kayıtlar etrafında, bu büyük âfette karşılaşılan büyük ibretleri kaleme aldı.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi, kendileriyle gerçekleştirdiğimiz mülâkatta; «Ramazân-ı şerîfi ihyâ etme»nin mühim noktalarını misallerle anlattı. Ebedî Fecre köşesinde ise; «Zor Zamanlarda Mü’min Yüreklerin Tesânüdü»ne davet etti. Mü’minlerin derdiyle dertlenme zamanı...

Dosyamızda; Ramazân-ı şerif, oruç, Çanakkale zaferinin yıldönümü gibi Mart’a müteallik mevzular dışında, yine deprem muhasebesi var. Asr-ı saâdette yaşanan bir deprem karşısında Rasûlullah Efendimiz ve ashâbın hâlini Âdem SARAÇ Hocamız yazdı. Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM, âfet fıkhına dair sualleri cevapladı.

Şair de kanlı gözyaşını mürekkep edip asrın felâketine ağıtlar yazdı. Ancak ağıtımız da, sabır ve rızâ imtihanında kaybetmeden... Bilhassa devam eden imtihana, dayanışmaya davet vurgusuyla...

Bu olağanüstü şartlarda, Yüzakı Mecmûamız’ın 19’uncu yılı vesilesiyle hediyeli abonelik kampanyamızı size duyurmayı da bir sayı erteliyoruz.

İmtihanlarda muvaffak olanlara ne mutlu!..

Dergiye ulaşmak için tıklayınız...

İslam ve İhsan

PEYGAMBER EFENDİMİZ'DEN MERHAMET ÖRNEKLERİ

Peygamber Efendimiz'den Merhamet Örnekleri

ALLAH’IN MERHAMETİ NASILDIR?

Allah’ın Merhameti Nasıldır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.