Yüzakı Dergisinin Mayıs 2024 Sayısı Çıktı
Yüzakı dergisinin 231. sayısı çıktı. Yüzakı dergisinin Mayıs 2024 sayısı “Zaferin Müjdesi ÎMÂNIN GÜCÜ” kapağıyla yayınlandı.
“Zaferin Müjdesi ÎMÂNIN GÜCÜ” başlığıyla çıkan Yüzakı dergisinin 231. sayısının sunuş yazısı şu şekilde takdim edildi.
Yüzakı dergisinin son sayısında Siyer-i Nebî’den, hicretten, Bedir’den muhteşem misallerle, Allâh’ın yardımının tecellîsi geldiğinde, zâlimlerdeki maddî ve zâhirî gücün mağlûp edilebileceğini ortaya koyuldu.
İMANIN GÜCÜ
Ufukta ne görünüyor?
Sisli veya puslu bir havada, görüş ufku iyice daralır. Hele karanlıklar çökmüşse?.. Hele fırtınalı bir okyanusun ortasında dayanıksız bir kayıkta çalkanmaktaysak...
Ufukta savaş mı var? Yok oluş mu? Hezîmet mi var? Tükeniş mi? Eriyiş mi? Asimile olup gitmek mi?
Psikolojide mürekkep lekelerinden ibaret görüntülere; hâlet-i rûhiyeden gelen endişe ve korkuların yansıtılması gibi, bu kasvetli havada ufuk turumuz çok menfî neticelere götürebilir bizi.
Medine’nin Mekkeli müşrikler tarafından kuşatıldığı, müslümanların içeriden de çifter ihânete uğratıldığı günlerde;
Peygamber Efendimiz ufkun tâ ötelerini görüyordu! Görüş ufku ne kadar da berraktı! Müjdeler veriyordu. İran’ı fethedeceksiniz! Şam’ı, Yemen’i, İstanbul’u, Roma’yı...
Çünkü O -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, yetiştirdiği nesle güveniyordu:
Eğer gençlik; gücünü ve kuvvetini nefsânî arzuları peşinde ziyân ediyorsa, istikbalde hüsran vardır.
Fakat gençlik; gücünü ve kuvvetini hayra, hasenâta ve fazîlete sarf ediyorsa, istikbalde zafer ve rahmet var demektir.
Elbette Peygamber-i Zîşân Efendimiz, -Şeyh Gālib’in ifadesiyle- Sultân-ı Müeyyed idi; yani vahiyle, Kur’ân’la desteklenmişti, te’yîd-i ilâhîye mazhardı. Fakat o mazhariyetin şartı da gençliği yetiştirmekti.
Feth-i mübînin sene-i devriyesinde, ufkumuz kara bulutlarla kapalı. Dünyanın gidişâtı çalkantılı. İçeride de sancılar var.
Fakat tek çaremiz, ideal ve şahsiyetli insanı yetiştirmek... Onu yetiştiriyorsak gam yok! Çünkü;
Zaferin Müjdesi ÎMÂNIN GÜCÜ...
Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; Siyer-i Nebî’den, hicretten, Bedir’den muhteşem misallerle, Allâh’ın yardımının tecellîsi geldiğinde, zâlimlerdeki maddî ve zâhirî gücün mağlûp edilebileceğini ortaya koydu. Selçuklu’dan, Osmanlı’dan günümüze, hakikî zaferlerin gayret ve fedâkârlıklarla tescilli îman gücüne ait olduğunu görmemek mümkün değil. Yeter ki îman gücünü ve onun tescili olan gayret ve fedâkârlıkları, görünmeyen savaşlarda kaybetmeyelim!
Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; Fatih, II. Bâyezid ve Yavuz gibi âbide şahsiyetlerimizden, İstanbul’un Fethi ve Çanakkale zaferinden misallerle süslediği makalesinde «Îman Gücü»nü anlattı.
Kıssalarda da, idare ve riyâsetin müslümanca ölçüleri; «Mes’ûliyet, Ferâgat, Vefâ ve Hakkāniyet» yine tarihten muhteşem örneklerle ifade edilmekte.
Yazarlarımız, Gazze’nin kabuk tutmayan yarasına kalemleriyle merhem olmaya devam ettiler. Fetih müjdelerinin çok uzağında duran İslâm dünyasının birlik beraberlik hamlesi olan İslâm İşbirliği Teşkilâtı’nın tarihçesi ve etkisizliğinin sebepleri, buna karşılık var güçleriyle birleşmiş yahudi-hıristiyan siyonizminin dînî ve tarihî alt yapısı...
Müfredat taslağı ile gündemde olan eğitim dünyamızdaki gelişmeler...
Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM’dan helâlleşme üzerine mühim esaslar... Ufkumuzu nurlandıracak nebevî mesajlar, nükteler, hâtıralar, tavsiyeler... Gönül ufkundan şiirler...