Zayıflama Çayı Canından Ediyordu

Konya'da zayıflamak amacıyla 15 gün kullandığı çay nedeniyle komaya giren hemşirelik öğrencisi Seda Nur Çalışkan, karaciğer nakliyle yaşama tutundu.

Konya'da "ünlüler de kullanıyor" düşüncesiyle zayıflamak için internet üzerinden satın aldığı çay nedeniyle karaciğer komasına giren Seda Nur Çalışkan, organ nakliyle yaşama döndü.

Hemşirelik bölümü üçüncü sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Seda Nur Çalışkan, 94 kiloya çıkınca zayıflamak için internetten sipariş ettiği çayı 15 gün kullandıktan sonra rahatsızlandı.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesine güçlükle yetiştirilen Çalışkan, bir süre sonra karaciğer komasına girdi. Genç kız, hayat ile ölüm arasında gidip gelirken İstanbul'da bulunan karaciğer, Sağlık Bakanlığının tahsis ettiği ambulans uçakla Konya'ya ulaştırıldı.

Başarılı operasyonla yaşama tutunan Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kilo problemini gidermek için çeşitli bitkisel ürünler kullandığını anlattı.

İnternetten yaptığı araştırmada birçok ünlünün de kullandığını düşündüğü çayı sipariş ettiğini aktaran Çalışkan, "Çayın tadı çok kötüydü, 15 paket kullandıktan sonra bıraktım. Kısa süre sonra da mide bulantısı, kaşıntı, sarılık şikayetlerim oldu" dedi.

Çalışkan, birkaç hastaneye gittiğini ancak kan değerlerinin bir türlü düşmediğini söyleyerek, şunları belirtti:

"Kanımı değiştiriyorlardı. Kısa süre sonra komaya girdim. Komadayken daha fazla dayanamayacağım, oksijenimin bile yetmediği, ölebileceğim aileme söylenmiş. Çok şükür Allah şifamı verdi ve kadavradan organ bulundu. Kullandığım çay kilo verdirmedi, aksine sağlığımdan etti. Zaten çayı da ünlülerin gerçekten kullanmadıklarını, para karşılığında sadece reklamını yaptıklarını öğrenince bırakmıştım. 42 paket vardı. Sadece 15 tanesini kullanmama rağmen karaciğer nakli oldum. Herkese sesleniyorum. En iyi şey diyetisyenle sağlıklı kilo vermek. Ünlüler para kazandı, ben karaciğerimi kaybettim. Savcılığa suç duyurusunda bulundum."

"ORTAYA VAHİM SONUÇLAR ÇIKABİLİR"

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Tekin, kilo vermek için kullandığı çay nedeniyle karaciğeri iflas eden hastaya başarılı şekilde organ nakli gerçekleştiğini söyledi.

Hastanenin Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Demir de son yıllarda özellikle bitkisel ürünlerin bilinçsizce kullanımı sonucunda karaciğeri olumsuz etkilenen çok sayıda hastanın kendilerine başvurduğuna dikkati çekti.

Demir, "İçinde ne olduğu belli olmayan bir takım bitkisel ürünlerin kullanılması sonucu karaciğer ve böbrekler ciddi zarar görmektedir. Bu hastamız karaciğer nakline kadar gitmek zorunda kaldı. Bitkisel ürünlerin kullanılmasına son derece dikkat edilmeli. İçinde ne olduğu bilinmeyen bitkisel ürünlerin kullanılması sakıncalı olabilir. Ortaya vahim sonuçlar çıkabilir" diye konuştu.

"BİTKİSEL ÜRÜNLERİ KULLANIRKEN DİKKAT EDİLMELİ"

Operasyonu gerçekleştiren hastanenin Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tevfik Küçükkartallar da piyasadaki zayıflama ürünlerinin fazlalığına işaret ederek, şunları söyledi:

"Hastamız, nakil gerçekleşmeseydi şu an hayatta olmayacaktı. Diyet ilaçları, zayıflama çayları gibi tıbbi ilaç dışı birçok ürün piyasada satışta. Halkımız özellikle zayıflamak amacıyla bunları kullanıyor ve büyük ümitler bağlıyor. Bu ürünlerin faydası olmadığına, bilimsel çalışmalar yapılmadan piyasaya çıktığında ciddi tehlikeler içerdiğine, karaciğer komasına giren hastamızla da şahit olduk. Ürünleri kullanırken çok dikkatli olmamız gerekiyor."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.