Zekat Yüzde Kaç Verilir?
Zekat yüzde kaç verilmelidir?
Malı, zararsız bir hâle getirmek için onu ilâhî emirlere uygun bir istikâmette kullanmak mecbûriyeti vardır. Bu, ferd ve toplumun dünyâ ve âhıret selâmeti için zarûrîdir.
ZEKAT YÜZDE KAÇ VERİLİR?
Bir de zekât, kamerî seneye göre, yâni 355 güne göre yüzde 2.5 verilir. Fakat bugün ticârî müesseseler şemsî yıla göre hesap yapmaktadırlar. Şemsî yıl ise 365 gün olduğundan aradaki 10 günlük farkı da zekâta ilâve etmek lâzımdır. Yâni zekât, yüzde 2.5 ise de, şemsî sene itibâriyle yüzde 2.6’ya yaklaşmaktadır.
Zekâtın hesâblanmasında dikkate alınması gereken bir diğer husûs da enflasyondur. Bugün yılda % 100’e yakın bir değer kaybı sebebiyle zekâtın bir sene içinde muhtelif zamanlarda îfâsı hesâba katılınca farzıyyeti ânındaki değere sâdık kalabilmek için zekâta âid meblağın sâbit bir değere endekslenmesi de zarûrîdir. Aksi hâlde zekât meblağı, kırkta birin altına düşer. Muhtaç mağdur olur; zekât ibâdeti eksik kalır.
ZEKAT KİMLER VERİLİR?
Ancak dikkat edilmelidir ki, zekât, yalnızca şahıslara ve aslî ihtiyaçlar için verilir. Hükmî şahıslara zekât verilmez. Bunun için câmîler, mektepler, Kur’ân Kursları ve hastaneler zekâtla değil, infâkla yapılır. İkrâm sûreti ile muhtâca yedirilen yemekler, zekât değil infâktır, çünkü temlîk yoktur.
Diğer taraftan zekâtın verilebileceği yerler, Kur’ân-ı Kerîm’de açıkça belirlenmiştir ki, bunun pek çok hikmet ve faydaları vardır. Bu sâyede muhtaç insanların, başkalarına yüz suyu dökerek izzet ve haysiyetlerinin rencide olmasının önüne geçilmiştir. Ayrıca bir de dilencilik gibi emeksiz bir geçim yoluna meydan vermemek murâd olunmuştur.
Bir gün köylü sahâbîlerden biri huzûr-i seâdete gelerek sadaka istemişti. -Sallâllâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz adama (onun güç ve kuvvetinin yerinde olmasına bakarak):
“–Senin dünyâlık neyin var?” buyurdu.
Adam da:
“–Bir çuvalım ve bir de kâsem var.” dedi.
Bunun üzerine Efendimiz şöyle buyurdu:
“–Bunların kıymetiyle bir balta alırsın, ormandan odun kesersin, böylece geçinir gidersin.” (Ebû Dâvûd, Kitâbü’z-Zekât)
Gerçekten o müslüman da öyle yaptı. Allâh, ona öyle bir bereket ihsân etti ki dilenmek zilletinden tamâmen kurtuldu.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, İslam İman İbadet, Erkam Yayınları