Zeytinyağı Damar Tıkanıklarını Önlüyor

Prof. Dr. Karatay, "Zeytinyağı, damar tıkanıklıklarını önlemede yardımcı olur, tansiyonun kontrol altında tutulmasında önemli rol üstlenir, kanseri önleyici maddeler içerir." dedi.

Gurme İzmir Fuarı'nda düzenlenen "Zeytinli Sohbetler " etkinliği kapsamında, "Zeytin, zeytinyağı ve sağlık" konulu toplantıda konuşan İç hastalıkları ve kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, zeytinyağının, diğer tüm yağ türlerinden farklı olarak bir "meyve suyu" olduğuna dikkati çekerek, zeytin ve zeytinyağının faydalarını anlattı.

Karatay, zeytinyağının, içerdiği yağ asitleriyle anne sütüne eş değer olduğunu savunarak, bunun çocuklara endişe duymadan verilebileceğini, çocukların kemiklerini güçlendirdiğini ve sağlıklı büyümelerine yardımcı olduğunu söyledi.

DAMAR TIKANIKLIKLARINI ÖNLEMEDE YARDIMCI

Zeytinyağının, kolesterol düzenleyici etkisi ile kalp hastalıkları riskini azalttığını dile getiren Karatay, "Zeytinyağı, damar tıkanıklıklarını önlemede yardımcı olur, tansiyonun kontrol altında tutulmasında önemli rol üstlenir, ayrıca kanseri önleyici maddeler içerir. Trigliserid metabolizmasına olan tesiriyle deri, kalın bağırsak ve meme kanseri riskini azaltan zeytinyağı, sindirimi kolaylaştırır, kabızlığı önleyerek, bağırsakların daha düzgün çalışmasını sağlar." dedi.

Karatay, zeytinyağının, içerdiği çok sayıdaki antioksidan maddeyle hücreleri yenilediğini, doku ve organların yaşlanmasını geciktirdiğini vurgulayarak, bu ürünün pek çok hastalığı önleyici ve tedavi edici özelliği olduğunu bildirdi.

Zeytinyağının ayrıca ağrı kesici özelliğinin de olduğunu anlatan Karatay, dinleyicilere günde en az 30 zeytin yemelerini, zeytin yaprağından çay demlemelerini ve en az bir fincan zeytinyağı içmelerini önerdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.