Zikir Nedir?

DUALAR ve ZİKİRLER

Zikir, genel anlamıyla "hatırlamak, anmak" manasına gelir. Abdullah Sert Beyefendi zikri anlatıyor.

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır.

Kişinin manevi dünyasının gelişmesi, bu manevi dünyanın gelişerek hayata yansıması, bu insanın adeta zakir (zikreden) bir hale gelmesi, belirli zamanlardaki zikir terminleri yapması bütün tasavvufi terbiye yollarının ana esasıdır.

Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir. Hatta hayatımızın farklı anlarında hayatımız akıp giderken o anda bize düşen ilahi vazife ve sorumluluk olduğunu hemen hatırlayıp o ameli yapmak bir zikirdir. Yani Hakk'ı hatırlayıp o anda üzerimize vacip olan ameli yapmak yine bir zikirdir. Nefsimizin veya şeytanın bizi kötü yerlere çektiği bir anda "Ben Rabbimden korkarım" diyerek iç dünyamızdaki bir muhasebe ve kalbimizin bizi nefsimizin çekici gücüne karşı frenlemesi de yine farklı şekillerde zikrin içinde ifade edilebilir.

Zikir daha özel ifade edersek, belirli kelimelerin, salavat-ı şerifelerin, özellikle "La ilahe illallah Muhammeden Resulullah"tan olan kelime-i tevhidin "La ilahe illallah", bir de lafzatullah dediğimiz "Allah"(c.c.) isminin cehri (sesli) veya kalbi (içinden) okuyarak tekrarlanması da zikir kavramı içerisinde ifade ediliyor.