Zina ile İlgili Ayetler
Zinâ nedir veyahut ne demektir? Zinâ edenin affı var mıdır? Zinâedenin ahiretteki cezası nedir? Zinâ ayetleri hangi surelerde geçiyor? Zinâ ile ilgili ayet-i kerimeler...
Zinâ, “Akıllı ve ergen bir erkekle, yine akıllı ve ergen veya kendisine cinsel istek duyulan bir yaştaki kadının, evlilik dışı cinsel ilişkide bulunması” demektir.
Zina kelimesi sözlükte, “Evlilik bağı ile bağlı olmayan kadınla erkek arasındaki cinsel ilişki, nikâhsız birleşme” anlamına gelir.
Diğer semavî dinlerin ve insanlığın her devirde büyük günah ve suç olarak gördüğü zinayı İslâm dini de haram kılıp büyük günahlardan saymış ve bu suçu işleyenlere bazı dünyevî-cezaî yaptırımlar öngörmüştür.
ZİNA HAKKINDA AYETLER
Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı içinizden dört şâhit getirin. Bunlar şâhitlik ederlerse, o kadınları, ölüm kendilerini alıp götürünceye veya Allah haklarında bir çıkış yolu belirleyinceye kadar evlerde tutun, dışarı bırakmayın. (Nisâ / 15. Ayet)
***
İçinizde hür mü’min kadınlarla evlenecek servet ve imkânı bulunmayanları, sahibi olduğunuz mü’min cariyelerle evlendirin. Allah sizi imanlarınızla değerlendirir ve her birinizin imanının keyfiyet ve derecesini çok iyi bilir. Hür olsun, câriye olsun hepiniz aynı kökten birer insan; mü’minler olarak da aynı dinin ve aynı toplumun mensuplarısınız. O halde câriyeleri, iffetli yaşamaları, açıkça veya gizli dostlar tutarak zinâ etmemeleri şartıyla ve sahiplerinin de izniyle nikâhlayın. Mehirlerini de dinin ve örfün gereklerini dikkate alarak güzelce verin. Evlendikten sonra zinâ ederlerse onların cezası hür kadınların cezasının yarısıdır. Câriyelerle evlenme izni, içinizden kötü yola düşmekten korkanlar içindir. Ancak sabredip onlarla evlenmemeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir. (Nisâ / 25. Ayet)
***
Zinâya yaklaşmayın. Çünkü o, çirkinliği apaçık bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur. (İsrâ / 32. Ayet)
***
Zinâ eden kadın ve zinâ eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Eğer Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, o ikisine duyduğunuz acıma hissi sizi etkisi altına alıp Allah’ın belirlediği bu cezayı uygulamanıza engel olmasın. Mü’minlerden bir grup da suçluların cezalandırılmasına şâhitlik etsin. (Nûr / 2. Ayet)
***
Zinâ eden bir erkek, zinâ eden veya Allah’a ortak koşan kadından başkasıyla evlenmez. Zinâ eden bir kadınla da zinâ eden veya Allah’a ortak koşan bir erkekten başkası evlenmez. Zinâ edenlerle ve Allah’a ortak koşanlarla evlenmek mü’minlere haram kılınmıştır. (Nûr / 3. Ayet)
***
İffetli kadınlara zinâ suçu isnat edip de sonra dört şâhit getiremeyenlere seksen değnek vurun. Böylelerinin şâhitliğini ebediyen kabul etmeyin. Çünkü onlar fâsıkların tâ kendileridir. (Nûr / 4. Ayet)
***
Ancak bundan sonra tevbe edip hallerini düzeltenlere gelince, bunlar fâsıklıktan kurtulurlar. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir. (Nûr / 5. Ayet)
***
Eşlerine zinâ suçu isnat edip de kendilerinden başka şâhitleri bulunmayan kocalara düşen, gerçekten doğru söylediklerine dâir her defasında Allah adına yemin ederek dört kez şâhitlikte bulunmaktır. (Nûr / 6. Ayet)
***
Beşincisinde de: “Eğer yalan söylüyorsam Allah’ın lâneti üzerime olsun!” diye yemin etmektir. (Nûr / 7. Ayet)
***
Zinâ isnadıyla suçlanan kadına gelince, kocasının yalan söylediğine dâir her defasında Allah adına yemin ederek dört kez şâhitlikte bulunursa, üzerinden ceza kalkar. (Nûr / 8. Ayet)
***
Beşincisinde ise, eğer kocası doğru söylüyorsa Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını diler. (Nûr / 9. Ayet)
***
Eğer üzerinizde Allah’ın lutfu ve merhameti bulunmasaydı ve Allah tevbeleri çokça kabul buyuran, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olan bir zat olmasaydı hâliniz nice olurdu? (Nûr / 10. Ayet)
***
Onlar, Allah ile beraber başka bir ilâha yalvarmazlar, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zinâ etmezler. Kim bunları yaparsa, ağır bir cezaya çarptırılır. (Furkan / 68. Ayet)
***
Kıyâmet günü ona verilecek azap kat kat katlanacak ve onun içinde hor ve hakir olarak ebediyen kalacaktır. (Furkan / 69. Ayet)
***
Ey Peygamber hanımları! Sizden kim çirkinliği âşikâr bir günahla huzurumuza gelirse, onun cezası iki kat verilecektir. Şüphesiz bu, Allah için pek kolaydır. (Ahzâb / 30. Ayet)
***
Ey Peygamber! Eşlerinizi boşayacağınız zaman, iddetlerini dikkate alarak onları boşayın; iddet günlerini de iyice hesap edin. Rabbiniz olan Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının. Boşanmış eşleri, zinâ ve hırsızlık gibi apaçık bir hayâsızlık yapmadıkça, iddet süresince kocalarıyla birlikte yaşadıkları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkıp gitmesinler. Bunlar, Allah’ın belirlediği sınırlardır. Kim Allah’ın belirlediği sınırları çiğnerse, gerçekten kendisine yazık etmiş olur. Bilemezsin, belki de Allah bundan sonra yeni bir durum meydana getiriverir. (Talâk / 1. Ayet)
***
Ey Peygamber! Mü’min kadınlar sana gelip de Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zinâ etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftirâ uydurup getirmemek, dine ve akla uygun hiçbir konuda sana karşı gelmemek hususlarında sana bey‘at etmek istediklerinde, sen de onların bey‘atını kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile! Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, sonsuz merhamet sahibidir. (Mümtehine / 12. Ayet)
Kaynak: kuranvemeali.com