Ziyaretçilerini Üzecek Haber 'Selimiye Camiî 40 Ay Sürecek Restorasyona Girdi'

Türk-İslam eserlerinin başyapıtı sayılan Selimiye Camisi'nin kapsamlı restorasyonuna başlandı. Restorasyonun 2025 yılında tamamlanması planlanıyor.

Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile sözleşme imzalayan yüklenici firma, restorasyon için çalışmalarına başladı.

Malzemelerin depolanacağı konteynerleri caminin dış avlusuna getiren firma yetkilileri, avlu zemininde jeoradar ile kontrol işlemi gerçekleştirdi.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanı ve AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren ve firma yetkililerinden bilgi aldı.

Aksal, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kapsamlı restorasyona alınacak olan caminin minaresinden temeline kadar elden geçeceğini söyledi.

Bu süreçte caminin ibadete ve ziyarete açık olacağını belirten Aksal, "Çünkü çok uzun bir süre, ne Edirneli hemşehrilerimizi ne de ziyaretçilerimizi mahrum bırakmak istemiyoruz. Daha önce de restorasyon çalışmaları yapıldı. O günün imkanlarıyla veya anlayışıyla yapılanlarla ilgili bugün doğru bulmadığımız yerler de var. Onlar orijinaline dönecek. Her şey tek tek kaldırılacak, halısından kurşun kaplamalarına kadar." diye konuştu.

"Bugüne kadarki en büyük cami restorasyonu

Aksal, yapılacak işlemlerin Vakıflar Genel Müdürlüğünün bugüne kadarki en büyük cami restorasyon projesi olacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Selimiye Camisi'nin çevre düzenlemesi ve restorasyonuyla yakından ilgilendiğini, süreci takip ettiğini belirten Aksal, "İnşallah UNESCO Dünya Kültür Mirası'na ve Edirne'mize yakışır bir şekilde restorasyonunu yapmış olacağız." dedi.

Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren de restorasyon kapsamında büyük bir iskele kurulacağını, iskele ile yapının her kotuna müdahale edebilir hale geleceklerini dile getirdi.

40 ayda bitecek

Projenin sözleşme bedelinin 109 milyon 300 bin lira olduğu bilgisini veren Güneren, süreç içinde ilave işler çıkarsa hiçbir maliyetten kaçınılmayacağını belirtti.

Restorasyon ile kubbeye dokunabilir hale geleceklerini ifade eden Güneren, şöyle konuştu:

"Statik açıdan kubbenin durumuna bakacağız. Gözlemlediğimiz bir sıkıntı yok ama tam soyulduğu zaman bu iş anlaşılacak. Kurşun örtü kaldırılacak, çatlak yada yapısal açıdan bir sıkıntı olup olmadığına bakılacak.

Minarelere çok ciddi iskeleler kurulacak. Taş bozulmaları, imitasyonlar, gerekirse yeni taş tamamlamaları gerçekleştirilecek. Böylece caminin her santimetrekaresine değebileceğimiz anlamda iskelelerimizi kurup orada hangi müdahale gerekiyorsa bu yapılacak."

Güneren, restorasyonun 40 aylık bir sürede tamamlanmasını planladıklarını söyledi.

Caminin ışıklandırma projesi üzerinde de çalışıldığına dikkati çeken Güneren, sözlerinei şöyle tamamladı:

"Şu anda sadece şerefelerde bir ışıklandırma var. Biz kubbenin, beden duvarlarının, cami dış duvarlarının da aydınlatılacağı bir model üzerinde çalıştık. Simülasyonları yapıldı. Şimdiki görüntüsünün çok ötesinde profesyonel bir aydınlatma yöntemiyle Selimiye Camisi'nin aydınlatması da böylece çözülmüş olacak. Selimiye, yurt dışından, özellikle Yunanistan'dan görülebiliyor malumunuz, yeni ışıklandırmasıyla çok daha rahat görülür bir vaziyette olacak.

Caminin elektrik altyapısı anlamında sıkıntılar vardı. Halı altı ısıtma sisteminde ve ses sisteminde sıkıntılar vardı. Caminin bir de saray hamamından beslenen bir altyapı ısıtması var. Bunu açıkçası halıyı ve altındaki ahşap zemini kaldırmadan çözümlememiz mümkün değildi. Heyecanlıyız bu konuda da. Bir fırsat olmuş olacak bizim için. Tamamı elden geçecek. Şadırvanlı avluya nasıl ve nereden su geliyor, bunların hepsini çözümlemiş olacağız. Şadırvanda sıcak suyla abdest alınabilen bir düzeneği mutlaka yapacağız."

Restorasyonun 2025 yılında tamamlanması planlanıyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.