Zuhruf Suresi 12. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Zuhruf Suresi 12. ayeti ne anlatıyor? Zuhruf Suresi 12. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Zuhruf Suresi 12. Ayetinin Arapçası:

وَالَّذ۪ي خَلَقَ الْاَزْوَاجَ كُلَّهَا وَجَعَلَ لَكُمْ مِنَ الْفُلْكِ وَالْاَنْعَامِ مَا تَرْكَبُونَۙ

Zuhruf Suresi 12. Ayetinin Meali (Anlamı):

Bütün varlık türlerini çift çift yaratan, sizin için gemilerden ve hayvanlardan bineceğiniz şeyler var eden de O’dur.

Zuhruf Suresi 12. Ayetinin Tefsiri:

Gerek gemiler gerek hayvanlar gerekse diğer nakil vasıtaları bizim hayatımızı oldukça kolaylaştırmaktadır. Bunlara binerek uzak mesafelere yorulmadan gidebilmekte, ağır yüklerimizi bunlar sayesinde kolayca taşıyabilmekteyiz. Âyet-i kerimede şöyle buyrulur.

“Hem bin bir güçlük çekmeden ve yarı canınız çıkmadan varamayacağınız uzak yerlere yükünüzü o hayvanlar taşır. Gerçekten Rabbiniz, pek şefkatli ve çok merhametlidir.” (Nahl 16/7)

Bu nimetlere karşı Rabbimiz bizden sadece şükür istemektedir. Üstelik şükrümüzü de nasıl ifâ edeceğimizi bizlere öğretmektedir. O da şudur:

İster gemi olsun, ister binek hayvanları olsun, üzerlerine bindiğimiz zaman şöyle diyerek Rabbimizi tesbih edecek ve O’nu her türlü noksan sıfatlardan, ortağı olmaktan v herhangi bir şeye ihtiyacı bulunmaktan pak ve uzak tutacağız:

سُبْحَانَ الَّذ۪ي سَخَّرَ لَنَا هٰذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِن۪ينَ وَاِنَّٓا اِلٰى رَبِّنَا لَمُنْقَلِبُونَ

 “Bunu bizim hizmetimize veren Allah her türlü kusur ve noksanlıktan uzaktır. Yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz, bu nimetlerden sorulmak üzere Rabbimize döneceğiz!” (Zuhruf 43/13-14)

Nitekim Resûlullah (s.a.s.) yolculuğa çıkarken hayvanı üzerine binip iyice yerleşince üç defa tekbir getirir, bu âyetleri okur, sonra da şöyle dua ederdi:

اَللّٰهُمَّ اِنَّا نَسْأَلُكَ ف۪ي سَفَرِنَا هٰذَا الْبِرَّ وَ التَّقْوٰي وَ مِنَ الْعَمَلِ مَا تَرْضٰي. اَللّٰهُمَّ هَوِّنْ عَلَيْنَا سَفَرَنَا هٰذَا وَ اطْوِ عَنَّا بُعْدَهُ. اَللّٰهُمَّ اَنْتَ الصَّاحِبُ ف۪ي السَّفَرِ وَ الْخَل۪يفَةُ ف۪ي الأهْلِ. اَللّٰهُمَّ اِنَّا نَعُوذُ بِكَ مِنْ وُعَثَاءِ السَّفَرِ وَ كَاٰبَةِ الْمَنْظَرِ وَ سُوءِ الْمُنْقَلَبِ ف۪ي الْمَالِ وَ الأهْلِ.

“Allahım! Biz, bu yolculuğumuzda senden iyilik ve takvâ, bir de hoşnut olacağın amellere muvaffak kılmanı dileriz. Allahım! Bu yolculuğumuzu kolay kıl ve uzağı yakın et! Ey Allahım! Seferde yardımcım, geride kalan çoluk çocuğumun koruyucusu sensin. Allahım! Yolculuğun zorluklarından, üzücü şeylerle karşılaşmaktan ve dönüşte malımızda, çoluk çocuğumuzda kötü haller görmekten sana sığınırım.”

Efendimiz yolculuktan döndüğünde de aynı sözleri söyler ve şu cümleleri ilâve ederdi:

“Biz yolculuktan dönen, tevbe eden, kulluk yapan ve Rabbimize hamd eden kişileriz.” (Müslim, Hac 425; Ebû Dâvûd, Cihad 72)

Tüm varlığın yegane tek ilâhı ve tek rabbı olan Yüce Allah’ın sayıya gelemz böyle nimetlerine ve O’nun birliğini gösteren bu muhteşem delillere rağmen:

Zuhruf Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Zuhruf Suresi 12. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.