Zümer Suresi 45. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Zümer Suresi 45. ayeti ne anlatıyor? Zümer Suresi 45. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Zümer Suresi 45. Ayetinin Arapçası:
وَاِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَحْدَهُ اشْمَاَزَّتْ قُلُوبُ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِۚ وَاِذَا ذُكِرَ الَّذ۪ينَ مِنْ دُونِه۪ٓ اِذَا هُمْ يَسْتَبْشِرُونَ
Zümer Suresi 45. Ayetinin Meali (Anlamı):
Ne zaman Allah eşi ortağı olmayan bir tek ilâh olarak anılsa, âhirete inanmayanların kalplerindeki nefret ve daralma yüzlerine vurur. Fakat Allah’ın dışında taptıkları şeyler anıldığında ise hemen yüzleri güler, neşelenirler.
Zümer Suresi 45. Ayetinin Tefsiri:
Âyetin çizdiği tablo, iki farklı telkin karşısında putperest insanın gönül âleminde olup bitenleri resmeden ve bunun yüzlerine olan yansımalarını görüntüleyen oldukça dikkat çekici bir tablodur. Bakıyoruz, Allah Teâlâ’nın eşi ortağı olmayan tek ilâh, tek rab, tek yaratıcı olduğu söylendiği veya hatırlatıldığı zaman, gerçeği beyân edici bu sözler karşısında o hasta ruhlu kişilerin kalpleri rahatsız oluyor. Zararlı bir şey yiyen gastrit hastasının mide asidinin kabarması gibi, oradaki öfke ve nefret duyguları kabarıyor, müthiş bir sıkılma ve daralma oluyor ve bu hal o bedbahtların yüzlerine pek çirkin bir görüntü içinde aksediyor. Âyetteki tasvir gücü bize, kalplerdeki o müthiş nefreti görme ve yüzlerdeki o çirkinliği seyretme imkânı veriyor. Demek ki o gönüller, henüz Allah’ı tanımamış, ona inanıp bağlanmamıştır; Allah’tan kopuktur. Diğer taraftan Allah’ın dışında gönül bağladıkları putlardan bahsedilince, onların hemen sevindikleri, neşelendikleri ve yüzlerinin güldüğü görülür. Demek ki, o gönüllerin alış verişi, Yüce Allah ile değil, putlarladır. Bu bir fiili kıstastır, mizandır. Herkes kalbinde tevhid inancının mı, yoksa paslandığı için net görüntü vermeyen ayna gibi şirke bulanmış bir inancın mı var olduğunu bununla test edebilir. Ruhumuz, hissiyatımız, duygularımız hangi âlemlerde dolaşıyor, hangi mekanlarda konaklıyor, hangi dallara konuyor? Hangi şeylerle huzur ve sükûn buluyor? Cenab-ı Hak’la mı, yoksa başka şeylerle mi? Kur’an okurken mi rahatlıyor, yoksa ne olduğu bilinmeyen manzaralar karşısında mı? Câmide mi huzur buluyor, yoksa bunun zıddı mekanlarda mı? Secdede “Benim yüce Rabbim sübhândır” derken mi ruhu itminâna eriyor, yoksa ne dediği, nereye baktığı, neyi dinlediği, neyi düşündüğü belli olmayan mezbelelik alanlarda mı? Bu soruların cevabı, âyet-i kerîmenin ışığında bizim manevî haritamız hakkında net sonuçlara ulaşmamızı sağlayacaktır.
Şair ne güzel söyler:
Hakkı seven âşıkların
Eğlencesi tevhid olur.
Hakk’ı bulan sâdıkların,
Eğlencesi tevhid olur.
O halde ey müslüman! Sen bütün kalbinle Rabbine yönelerek:Zümer Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Zümer Suresi 45. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR