Zünnûn-i Mısrî’nin (k.s.) Dostuna Gönderdiği Mektuplar
Zünnûn-i Mısrî Hazretleri’nin rahatsızlandığı için kendisine mektup yazı dua talebinde bulunan dostuna yazdığı mektuplar...
Zünnûn-i Mısrî -rahmetullâhi aleyh- şöyle buyuruyor:
ZÜNNÛN-İ MISRÎ HAZRETLERİ’NDEN DOSTUNA MEKTUPLAR
Dostlarından birisi rahatsızlandı. Bir mektup yazıp ondan duâ talebinde bulundu. Karşılık olarak şu mektubu gönderdi:
“Benden üzerindeki nimetin zail olması için duâ talebinde bulunuyorsun. Kardeşim şunu bil ki, hastalık, safâ ve dert ehlinin yalnızlığını giderdiği bir mücazât (karşılık)tır. Hastalık şifâyı (ve Şâfi olan Allâh’ı) hatırlatır. Belâyı nimet saymayan, hikmet ehlinden biri olamaz.
Kendine karşı müşfik davranandan emin olmayan kimse, töhmet ehli kimselere güvenmiş olur. Ey kardeşim, seni şikâyetten alıkoyacak bir hayâ duygusuna sâhip ol! Allâh’ın selâmı üzerine olsun.”
Bir başka mektubunda şunları söyledi:
“Hâlimin nasıl olduğunu soruyorsun. İçimi sızlatan acılar arasında bilmem ki hâlimi nasıl arz etsem. Bu sancılardan dördü var ki beni ağlatıyor: Gözümün sağa sola bakmaktan hoşlanması, dilimin faydasız söze tutkunluğu, kalbimin riyâset sevgisiyle dolu oluşu ve Allâh’ın râzı olmadığı hususlarda, Allah düşmanı İblis’in çağrılarına kulak verişim.
Şu dört şey de beni mahrum ediyor: Çirkin günahlardan dolayı ağlamayan göz, öğüt verilince ürpermeyen gönül, dünya muhabbeti sebebiyle anlayış gücü zayıf düşmüş akıl ve sonuçta Allâh’ı tanıma noktasında daha da geriye götüren mârifet.
Şu dört husus da beni bitkin düşürüyor: Îmânın en üstün hasletlerinden biri olan hayâ duygusunu kaybedişim. Âhiret için en hayırlı azık olan takvâdan mahrum oluşum. Dünya muhabbetiyle ömrümü tüketişim. Benzerini bir daha elde etmem mümkün olmayan bir kalbi zâyî edişim.”
Kaynak: Mehmet Lütfi Arslan, Marifet Meclisleri, Erkam Yayınları